İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 50. Dünya Ekonomik Forumu’na katılan Çavuşoğlu, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
Berlin'de hafta sonu düzenlenen Libya zirvesine değinen Çavuşoğlu, "Berlin zirvesi bu kadar lideri ve tarafı bir araya getirmesi bakımından önemliydi. Biz süreci başından bu yana destekledik. Amacımız Libya'da kalıcı bir ateşkesi tesis edip siyasi süreci hızlandırmak" dedi.
Çavuşoğlu,Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter'in Moskova'da olduğu gibi Berlin'de de herhangi bir metne imza atmadığını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Bizim tüm çabalarımıza rağmen Hafter Moskova'da ateşkesi imzalamadı. Berlin'de de Hafter tarafından destek gelmemesi herkesin kafasındaki soru işaretlerini devam ettirdi. Bugüne kadarki tüm tutumları askeri çözüm istediğini gösteriyor. Hafter'in siyasi çözüm çizgisine gelmesi gerekiyor. Bizim Türkiye olarak tüm gayretlerimiz esasen buna yöneliktir."
Yunanistan’a Hafter tepkisi
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Libya'daki gelişmelere Türkiye ile yapılan 'deniz yetki alanları sınırlandırılması’na yönelik anlaşma üzerinden dar bir bakış açısıyla baktığını söyledi.
"Yunanistan'ın meşru hükümet yerine meşru olmayan birini desteklemesi olaya bakış açısının yanlış olduğunu gösteriyor. Güya onu (Hafter) davet ederek bize cevap vermiş olacak. Olgun bir tavır değil. Komşumuz Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de paylaşımdan yana tavır göstermesi gerekiyor. Yunanistan'ın bu yaklaşımı Doğu Akdeniz'deki sorunları çözmez."
‘Cumhurbaşkanımız rakamlarla olayın vahametini Putin'e anlattı’
Çavuşoğlu, İdlib'deki gelişmelere de değindi. ‘Rejimin saldırıları sürdürdüğünü’ söyleyen Çavuşoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımız rakamlarla olayın vahametini Putin'e anlattı. Rejimin durdurulması gerekiyor. Görüşmede Sayın Putin'e samimi bir şekilde ve açık bir şekilde saldırıların mutlaka durması gerektiğini anlattı. Uluslararası topluma da aynı çağrıda bulunduk" ifadelerini kullandı.
İdlib'den mülteci akını tehlikesi için ise Çavuşoğlu, "Tercihimiz yerinden edilmiş insanlara İdlib sınırları içerisinde yardım edebilmek. İnsanların barınabileceği kampların yapılması için çalışıyoruz. 4 milyona yakın insan var. Saldırganlık devam ederse milyonlarca insan kapıya dayanacak. Bunun üstesinden gelemeyiz. Batı da gelemez. Yapılması gereken tek şey saldırıların durdurulması" değerlendirmesini yaptı.
‘Türkiye’nin hakkını yedirmeyiz’
Bakan Çavuşoğlu Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetleri için de şunları söyledi:
"Bizim iki alanda sondaj çalışmalarımız devam ediyor. Birincisi kıta sahanlığı içindeki parseller. Bunlar Rum Kesimi'nin ruhsat verdiği yerlerle çatışıyor. Biz bunları tartışmıyoruz. Burada Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğuna kimse itiraz edemiyor. Rum Kesimi AB'nin şımartmasıyla tek taraflı sondaj faaliyetlerini sürdürdü. Sondaj gemimiz Karpaz'ın güneyindeki sondaj çalışmalarını tamamlayarak 8. parsele gitti. Buralar Rum Kesimi'nin ruhsat verdiği yerler. Burada işbirliğine hazırız. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin hakkını yedirmeyiz, sahada da masada da varız."
