Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Libya' konusunda gerçekleştirilecek Berlin Zirvesi'ne katılmak üzere Atatürk Havalimanı'ndan Almanya'yahareketi öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ev sahipliğinde düzenlenecek Libya Zirvesi'nin farklı bir anlamı olacağını ve haftalardır, aylardır yapılan hazırlık ve çalışmaların ardından Berlin'e gidildiğini dile getiren Erdoğan, Libya'nın içinde bulunduğu sıkıntılı duruma dikkati çekti.
#Canlı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Libya" konusunda gerçekleştirilecek zirveye katılmak üzere Berlin'e hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunuyor https://t.co/iqO9rztOpk
— AA Canlı (@AACanli) January 19, 2020
'DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin Libya'da tekrar zemin kazandığına şahit oluyoruz'
Erdoğan, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümetin Nisan 2019'dan bu yana çok yoğun saldırılara maruz kaldığını belirterek, şöyle devam etti:
'Türkiye, Libya'da barışın anahtarı olmuştur'
Türkiye'nin krizin başladığı ilk günden bu yana tutarlı ve ilkeli bir duruş sergilediğini söyleyen Erdoğan, "Libya'da kalıcı çözümün siyasi diyalogla sağlanabileceğini her sürekli olarak her ortamda vurguladık. Birleşmiş Milletler himayesinde yürütülen çalışmalara destek verdik. Berlin sürecinin başarısı için elimizden gelen çabayı gösterdik. Bunun yanında milli mutabakat hükümetiyle olan diyalog, istişare ve eş güdümümüzü de artırdık. Meşru Libya Hükümeti'yle 2019 sonunda imzaladığımız iki mutabakat muhtırasıyla işbirliğimizi perçinledik. Türkiye gerek sahada gerekse diplomaside yürüttüğü mücadeleyle Libya'da barışın anahtarı olmuştur" dedi.
"Bu çabalar da Berlin Zirvesi'nin düzenlenmesi için gereken zemini oluşturmuştur. Darbeci Hafter ve destekçilerinin dizginlenmesinde ülkemizin sergilediği kararlı tutumun büyük payı vardır. Ülkemiz bu adımlarıyla Akdeniz'deki haklarını garanti altına almanın yanı sıra Libya'nın geleceğine de sahip çıkmıştır. Berlin Zirvesi'ni ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda özellikle önemli bir adım olarak görüyoruz. Ateşkes ve Berlin Zirvesi ile yeniden filizlenen umutlar kan ve kaos tüccarlarının ihtiraslarına kurban edilmemelidir. Zirvede alınacak kararlarla güvenlikten ekonomiye birçok alanda somut gelişmeler sağlanmasını bekliyoruz. Zirvenin Libya halkının çektiği acıları sonlandıracak, Libya'yı huzur ve refaha kavuşturacak adımların atılmasına vesile olmasını diliyoruz."
'Rejimin vahşetine bir 'dur' denilmesinin vakti geldi'
Erdoğan, son günlerde aciliyet kazanan bir diğer konunun da İdlib olduğuna işaret ederek, "Ateşkese rağmen rejimin sivillere yönelik katliamlarını sürdürdüğünü görüyoruz. Önceki gün bir pazar yerine yapılan saldırı sonucu çoğu çocuk ve kadın 19 İdlibli kardeşimiz şehit oldu. Ülkemiz sınırına yönelik göç hareketleri tekrar başladı. Rejimin vahşetine bir 'dur' denilmesinin vakti artık gelmiştir. Berlin'deki temaslarımız sırasında İdlib meselesini de gündeme getireceğiz. Berlin'deki görüşmelerimizin hem Libya hem Suriye hem de bölgemiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum" diye konuştu.
'Yunanistan Almanya'ya davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde'
Bir gazetecinin "Yunanistan darbeci Hafter'i ağırladı ve bu zirve öncesinde tepki çeken bir görüşme gerçekleştirdi. Bu konuda bir değerlendirme alabilir miyiz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
Erdoğan, "Uluslararası haber ajansı Reuters, Berlin'deki konferans öncesinde 6 sayfalık bir taslak metni hazırlandığını duyurdu. Ele geçirdikleri bu taslak metinde önümüzdeki günlerde Libya'ya Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin asker gönderebileceğini belirtti ve Libya'da seçim çağrısının da bu metinde yer aldığı belirtiliyor. Bu seçim çağrısı değerlendirmesini siz nasıl öngörürsünüz?" sorusu üzerine şunları söyledi:
'Elimize ulaşan taslak ateşkes metni yok'
"Bize ulaşmış böyle bir metin yok. Akşam geç saatlerde Dışişleri Bakanım ile de görüştüm böyle bir şeyden bana bahsetmedi. Böyle bir durum söz konusu değil, herhalde böyle bir şey olsa benim de haberim olur. Ama şu anda Berlin'e gittiğimizde önümüze böyle bir şey gelir mi gelmez mi göreceğiz. Hepsi bir tarafa şüphesiz ki Birleşmiş Milletler'in riyasetinde biran önce Libya'da hakikaten bir seçim atmosferine girilmesi aslında olumlu bir gelişme olacaktır. Onun aksini iddia etmek yanlış olur ama bunun tabii sağlıklı bir şekilde olması lazım. Yoksa silahların gölgesinde bir seçim düşünülemez."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının konferanstan olumlu bir sonuç çıkmaması durumunda Türkiye'nin yol haritasının ne olacağına yönelik sorusuna, "Doğmamış çocuğa don biçilmez. Şimdiden bunu şöyle olur böyle olur gibi bir şey söylersek bunların hepsi yanlış olur. Önce bu toplantıdaki bütün gelişmeleri görmemiz lazım ve bu gelişmelerden sonra sonuç bildirgesini görmemiz lazım ve bu sonuç bildirgesinden sonra da ne gibi adımlar atabiliriz bunun için de değerlendirmelerimizi yapar ve açıklamamızı ondan sonra da inşallah dünya kamuoyuna ifade ederiz" yanıtını verdi.
İyidil'in tahliye ve beraat kararı: Çok üzücü bir adım
"Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur ve ilginç olan şey şu, tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik. Kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ'cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Bunun arkasında daha ne gibi oyunlar olabileceğini de çok açık, net gösteriyor. Ama bir gerçek var ki hak sonunda, er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor böyle bir adım nasıl atabiliyor. Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda içişleri Bakanlığıyla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Tekrar kendi cezai müeyyidesi uygulanmaya başlandı. Şu anda malum içeride."