Bunlardan birinin de nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve İran'ın asla nükleer silah geliştirmemesini sağlamak olduğu kaydedilen açıklamada, bu kapsamda Tahran'ın nükleer faaliyetlerini düzenleyen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (JCPOA) önemli bir rol oynadığına işaret edildi.
'Uzun vadeli bir çerçeve belirlenmesi gerekiyor'
ABD'nin anlaşmadan çekilmesinden duyulan endişenin dile getirildiği hatırlatılan açıklamada, geriye kalan Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve İngiltere'nin JCPOA'yı koruma kararlılığını gösterdiği kaydedildi.
İran'ın anlaşma kapsamındaki taahhütlerine tam uymasının önemine dikkat çekilen açıklamada, Tahran'ın Temmuz 2019'dan bu yana attığı geri adımlardan duyulan endişe vurgulandı.
'İran'ın istikrarı bozucu rolü'
Son olayların, Tahran'ın bölgede istikrarı bozucu rolünü gösterdiği, bunlara İran Devrim Muhafızları Ordusu ve ona bağlı Kudüs Gücü'nün faaliyetlerinin de dahil olduğu vurgulanan açıklamada, "Bölgedeki müttefiklerimizin ve ortaklarımızın güvenliğine olan bağlılığımız değişmedi." ifadesi kullanıldı.
'Anlaşmaya tam olarak yeniden uymaya çağırıyoruz'
İran'ın istikrarı bozucu bölgesel faaliyetleriyle ilgili endişelerin diplomatik yollarla ele alınması gerektiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bugünkü mesajımız açık. JCPOA'ya ve onu korumaya olan bağlılığımızı sürdürüyoruz. İran'ı anlaşmaya aykırı tüm tedbirleri geri almaya ve (anlaşmaya) tam olarak yeniden uymaya, daha fazla şiddet eyleminden veya silahların yayılmasından kaçınmaya çağırıyoruz."
Nükleer anlaşma
İran ile Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) arasında 2015 yılında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Washington, anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
Tahran, yaptırımların kalkması ve menfaatlerin temin edilmesi halinde yeniden anlaşmaya dönmeye hazır olduğunu ifade etmişti.