Hava kirliliğine neden olan zararlı partikül maddeler (PM2,5) akciğer ve alt solunum yolları başta olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riskini artırıyor. İnsan sağlığını sigara kadar tehdit eden hava kirliliği dolayısıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) rakamlarına göre her yıl 7 milyon kişi hayatını kaybediyor, Türkiye’de ise bu rakam 30 bin civarında. Havası en kirli ülkelerde başı Hindistan, Çin, Mısır, Pakistan çekiyor. Buradaki en önemli faktör düzensiz şehirleşme ve trafik yoğunluğu.
En büyük risk Bursa'da
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinin insan sağlığı için ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne sermek amacıyla sigara üzerinden bir çalışma hayata geçirdi. 2018 yılı hava kirliliği değerleriyle nüfusu en fazla olan 4 büyük ili baz alarak sigara üzerinden hesaplama yapan Dr. Toros, “İstanbul’un havasını solumak yılda 16 paket sigara içmeye eş değer. Bu rakam Ankara’da 17, İzmir’de 23, Bursa’da ise 38 olarak bulduk. Hava kirliliği oranı her şehirde aynı değil. O yüzden sigara paketi sayıları da değişiyor. Şehri planlarken meteorolojik şartlar, çarpık yapılaşma, sanayileşme ve o yıl içindeki değişkenler oranı etkiliyor” dedi.
Nüfus ve trafik yoğunluğuyla birlikte hava kirliliğinin de arttığını Dr. Hüseyin Toros, “İstanbul’da 4 milyonun üzerinde kayıtlı araç var. Bu araçlar genelde fosil yakıt kullanıyor. Doğal gaz dışında evlerimizde kullanılan diğer yakıtlar da dahil olmak üzere atmosferi kirletiyoruz” ifadelerini kullandı.
'Şehirleri meteorolojik şartlara göre planlamak gerekiyor'
Şehirleşmenin hava kirliliğini artırdığını belirten Dr. Toros, “Fakat şehirleşme iyi planlamışsa örneğin, meteorolojik şartlar göz önünde bulundurmuşsa hava kirliliği oranı yükselmeyebilir. Ancak dünya genelinde şehirler meteorolojik şartlara göre planlanmadığı için hava kirliliği giderek artıyor” diye konuştu.
Sanayi tesisleri, evler ve yollar hakim rüzgar yönüne paralel yapılmalı
Hava akımı olmadığı zaman kirliliğin arttığını vurgulayan Dr. Toros, “Sanayi tesislerinden çıkan duman rüzgarla birlikte şehir merkezine doğru gidiyorsa iyi bir planlama yapılmamış demektir. Evler, cadde ve sokaklar hakim rüzgar yönüne paralel olarak yapılmalıdır. Buna dikkat edilmezse şehirlerde hava akımı olmayacağı için kirlilik miktarı artar” ifadelerini kullandı.
Her yıl dünyada İstanbul nüfusunun yarısı kadar insanın sigara nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinden ölen insan sayısının da bir o kadar olduğunu vurguladı.
'İnsanların önündeki en önemli sorun PM2.5'tur'
Sigara ve hava kirliliğinin önüne geçilmeyen iki önemli problem olduğunu aktaran Dr. Toros, “Havada kirliğe neden olan parçacıklara partikül madde (PM) diyoruz. Bu parçacıkların çapları 2,5 mikrometreden daha küçükse ve biz bunları soluyorsak önce akciğere sonra kalbe, damara en son da beyne kadar gidip hasara neden oluyor. İnsanların önündeki en önemli sorun PM2,5’dur. Bu değerle sigarayı eşleştirdik. PM2,5’in ortalama değeri 22 mikrogramsa günde bir adet sigaraya eşdeğer olduğu tespit edildi. Örneğin şu anda bulunduğumuz ortamda hava kirliliği 22 µm/m³ ise bu bir adet sigaraya eşdeğerdir. Bu hesaplamadan yola çıkararak büyük şehirlerdeki insanların yıllık kaç paket sigaraya eşdeğer hava kirliliğine maruz kaldığını hesaplayabiliyoruz” diye konuştu.
İstanbul 16, Ankara 17, İzmir 23, Bursa 38 paket sigara
Diğer ülkelere göre Türkiye’deki şehirlerin havasının temiz olduğunu aktaran Dr. Toros, “2018 yılı hava kirliliği (PM2.5) değerlerine göre nüfusu en fazla olan 4 şehrin yıllık sigara paketi eşdeğerlerini hesapladık. İstanbul’da yaşayanlar yılda 16 paket sigaraya eşdeğer hava kirliliğine maruz kalıyor. Bu rakam Ankara’da 17, İzmir’de 23, Bursa’da 38 paket sigara olarak karşımıza çıktı. Hava kirliliği oranı her şehirde aynı değil. O yüzden sigara paketi sayıları da değişiyor. Meteorolojik şartlar, çarpık yapılaşma, sanayileşme ve o yıl içindeki değişkenler oranı etkiliyor” dedi.
'Araç sayısını azaltmalıyız'
Son yıllarda araç sayısındaki artışın hava kirliliğini tetikleyen en önemli faktör olduğunu söyleyen Dr. Hüseyin Toros, “Evlerde doğalgaza geçmeliyiz. Araç sayısını azaltmalıyız, dur kalk yapmadan yola devam etmelerini sağlayacak önlemler almak lazım. Araçlar durup kalktıkça yakıt ihtiyacı artıyor ve havaya daha fazla kirletici salıyor” ifadesini kullandı.