Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, eski CHP milletvekili Sinan Aygün ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasındaki rüşvet iddialarına ilişkin kaleme aldığı bugünkü yazısında, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, TOGO Kuleleri’nin ve Sinan Aygün’ün avukatlarının aynı olduğunu yazdı. Selvi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukat Mehmet Ali Alan ile avukatlık sözleşmesini iptal ettiğini belirtti.
Konuyla ilgili olarak Alan'la yaptığı görüşmeyi aktaran Selvi şunları söyledi:
"Mehmet Ali Alan’la konuştum. Alan, 'Evet. Doğru. Üçünün de avukatıyım' dedi. 'Peki sizin yaptığınız doğru mu?' diye sordum. Mehmet Ali Alan, bunda bir sorun görmediğini, çünkü Ankara Büyükşehir Belediyesi, Sinan Aygün ve TOGO’nun menfaatlerinin aynı yönde olduğunu, zıt yönde olsa davayı alamayacağını söyledi. Mehmet Ali Alan, 26.12.2016 tarihinde TOGO ve Sinan Aygün’ün, bir gün sonra ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın vekâletini üstlendiğini ifade etti. Alan, 11 Nisan 2019 tarihinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5’inci İdare Dava Dairesi’nin yürütmenin durdurulması kararını reddettiğini, 30 Nisan tarihinde ise hukuk müşavirliğinin sorusu üzerine 10 Mayıs 2019 tarihinde davanın geldiği aşamayı bildirdiğini söyledi. Kararın kendisine tebliğ edilmesinden sonra ise 11 Temmuz 2019 tarihinde belediyenin isteği üzerine kararı avukat Gamze Zorapoğlu’na WhatsApp’tan gönderdiğini söyledi. Avukat Alan, davanın sonucu hakkında belediyeyi neden bilgilendirmediğini, neden ancak belediyenin sorması üzerine yanıt verdiğini ısrarla sormam üzerine, böyle bir zorunluluğunun olmadığı yanıtını verdi. Dün itibarıyla, Alan’ın avukatlık sözleşmesi Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal edildi."
Sinan Aygün'ün dünkü basın toplantısından sonra Mansur Yavaş ile de görüştüğünü belirten Selvi, Yavaş'ın "‘Ben’ demiş ‘Recep Tayyip Erdoğan’la uğraştım, Melih ile uğraştım, Mansur kim oluyor’ demiş" dediğini aktardı.
Selvi ile Yavaş arasında gerçekleşen görüşme ise şu şekilde:
"Bu olay hakkında daha önce Sinan Aygün’le konuştunuz mu?
Mansur Yavaş: Sinan Aygün’le hiç görüşmedim. Hayır. Israrla görüşme talepleri oldu. Ben de görüşmedim. Çünkü elimizde bir mahkeme kararı var. Onun bize ne söyleyeceği belli. Israrlı bir şekilde kendinin haklılığını anlatacak.
Sinan Aygün başka kimseyi arıyor mu?
Yavaş: Sadece Cumhuriyet Halk Partili üyeleri değil, diğer partileri de arıyor. Hatta diyor ki Cumhuriyet Halk Partililere ‘Siz bu işi halledin, AK Partilileri, MHP’lileri bana bırakın’ diyor. İYİ Partili bir meclis üyemizi bir yüksek yargıç arıyor ve bir tehdit gönderiyor. ‘Mansur Yavaş eğer bunu istinafa götürmezse ceza alır’ diyor. Yani dolayısıyla görüşecek bir konu yok. Biz kararımızı zaten baştan verdik. Bütün arkadaşları ikaz ettik. Bir mahkeme kararı var. Biz buna uymak zorundayız.
Saat 17.00’de istinaf mahkemesine yapılan başvuruyu saat 17.45’te neden çektiniz?
Yavaş: Biz o gün belediye meclisi toplantısındayız. Şikâyet dilekçesinin bir yerinde diyor ki ‘Ben gündüz vakti hukuk müşavirini aradım, ‘Ne yaptınız?’ diye sordum. Dedi ki bana, ‘Bizim belediye başkanımız kesinlikle istinafa gidilmemesi yönünde talimat verdi’ diyor. Bunu biliyor. ‘Ben bunun üzerine Mansur Yavaş’a ulaşmak istedim, ulaşamadım’ diyor. Benim bu talimatıma rağmen 1. Hukuk Müşavirvekili Saraynaz Karahan, ne olur ne olmaz genel sekretere onaylatamadık diye, orası biraz karanlık, siz anlarsınız ne demek istediğimi, o gidiyor, istinaf ediyor. Benim meclis toplantısından gelir gelmez bilgim oluyor. Yanımda tanıklar var, ağzıma geleni saydırdım, ‘Sen benim talimatımı nasıl yerine getirmezsin, tersine davranırsın’ diye. Hemen anında görevden alıyorum ve anında da teftişe sevk ediyorum. O da o korkuyla gidiyor, istinaftan vazgeçiyor. Hukuk müşaviri hakkında da soruşturma devam ediyor. Yapmayacaktı, benim talimatıma rağmen.
Mahkeme süreçleri hakkında avukatınız sizi bilgilendirmiyor mu?
Yavaş: Avukat Mehmet Ali Alan, aynı davada hem Sinan Aygün’ün avukatı, hem belediyenin avukatı, hem TOGO’nun avukatı Mimarlar Odası’na karşı. Burada bir menfaat çatışması her zaman olur. Oldu işte neticede. Ben gitmedim. Birincisi, bu suç. İkincisi, Sinan Aygün’ün nisan ayında verilen mahkeme kararından haberi var. Bizim haberimiz yok. Bizim ta temmuz ayında hukuk müşavirinin avukat Mehmet Ali Alan’a sorması sonucunda haberimiz oluyor. Mehmet Ali Alan’a da 20 veya 22 Mayıs’ta tebliğ ediliyor. Duyurmuyor bize.
Sayın Aygün’ün ‘25 milyon rüşvet istendi’ iddiası var.
Yavaş: Elinde patladı. Verdiği dilekçede ‘Benden şahıslarına para istediler’ demiyor. Böyle bir para istendi mi, istenmedi mi, istendiyse ne için, bunu söylemiyor. Özellikle hepimizi zan altında bıraktı. Ve şimdi de açıklıyor, ‘Benden okul için istediler’ diyor. Okul için isterken zorla isteme yok ki. Zaten eski plan notunda 32 derslik bir okul yapacağına söz vermiş. ‘Abi bunu bile yapmamışsınız’ diyorlar. Onu da kalkıyor ‘Kaç paradır bir okul ya’ falan filan derken, bunu bu şekilde konuşturuyor. Kayıt altına alması da yanındaki ortakların taktiği eğer kayıt varsa. Dün arkadaşlar ısrarlı bir şekilde açıkladı. ‘Bizim korktuğumuz bir şey yok, açıklamazsan şöylesin böylesin’ dediler. Açıklamıyor da.
Belediye meclis üyeleri sizin talimatınızla mı Sinan Aygün ile görüştü?
Yavaş: Hayır, Sinan Aygün ile görüşme değil, Sibel Aygün. Meclis üyesi zaten sık sık ziyaret eder, bunlar eskiden beri meclis üyesi oldukları için. O gün yine aynı şekilde ziyarete gitmişler. Hatta tahmin ediyorum, Sibel Hanım kendi davet etmiş. Çünkü dönüşte de orada Sinan Aygün bana küfür etmeye başlayınca rahatsız olmuşlar, çıkmışlar. Sibel Aygün getirmiş ve aynı araçla da dönmüşler zaten.
Size küfür mü ediyor?
Yavaş: Küfür etmiş. Ondan sonra ‘Ben’ demiş ‘Recep Tayyip Erdoğan’la uğraştım, Melih ile uğraştım, Mansur kim oluyor’ demiş.
Görüşmeden sonra size bilgi verdiler mi?
Yavaş: Yok, yok. Bana niye bilgi verecekler? Böyle bir şey yok ki zaten. Küfür ettiğini de söylemediler. Yeni duydum, konu edilince ortaya çıktı. ‘Ne oldu, işin aslı ne?’ diye sorduktan sonra daha yeni anlattılar.
‘Belediyeye kayyum mı atanacak’ diye bir tartışma gündeme geldi.
Yavaş: Bunu yaydılar. Hayır, benim böyle bir endişem yok. Yaydılar özellikle. Çünkü seçildiğimden beri bazı çevreler yayıyorlar kendi kendilerine. Seçimin bittiğinden hâlâ haberleri yok.
Kılıçdaroğlu size destek verdi mi?
Yavaş: Ben kendisine durumu ilk günden beri duyurdum. ‘Böyle bir mahkeme kararı var ve biz bunu uygulayacağız, bilginiz olsun. Mutlaka size gelecektir bir şekilde. Israrcı da olacaktır ama bizim şeyimiz net’ dedim. Sayın Genel Başkan da ‘Hukuk neyse gereğini yaparsın, sen zaten hukukçusun’ dedi, başka bir şey de söylemedi."