Rusya Yüksek Ekonomi Okulu Çevre Ekonomisi ve Çevre Politikası Enstitüsü Başkanı Aleksandr Bagin, yeni kanal için ciddi hazırlıklar yapıldığından emin olduğunu belirterek bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
'Kanalın çevresel dengesini bozup bozmayacağını belirlemek, uzmanların görevi'
“Bu tür altyapı projeleri için dünyanın her bir yerinde stratejik çevresel değerlendirme yapılır. Yani henüz yatırım gerekçelerinin hazırlandığı aşamada çevre, iklim ve biyoçeşitliliğe etkiler ile ilgili tüm sorunların yansıtıldığı değerlendirme yapılır. Ayrıca böyle projeler uygulanırken ekonomik ve sosyal sonuçlar değerlendirilir. Aynı şekilde bu prosedür karar verme sürecine dahil edilir ve somut çözümler tam da bunun esasında geliştirilir. Bu yüzden projenin çevresel sonuçlar açısından dengeli olacağını düşünüyorum”.
Çevresel açıdan Karadeniz’in, yüksek oranda hidrojen sülfür içermesiyle ilgili belirli bir özelliğe sahip olduğunu belirten Bagin, “Kanalın yapımı teoride bölgenin çevresel dengesini bozabilir ve Marmara Denizi’nde hidrojen sülfür oranının artmasına yol açabilir. Bu yüzden Marmara Denizi yosun tutabilir. Bu da İstanbul sakinleri için hoş olmayan kokuya ve ekosistem için de bazı deniz hayvan türlerinin yok olmasına yol açabilir. Ancak bu tür sonuçların olasılığını belirlemek, projeye katılan Türk uzmanların görevi” ifadelerini kullandı.
'Toplum liderlerinin görüşü açısından tartışılır bir proje'
“Böylesine dev bir projenin maliyeti 10 milyar dolar, yani çok pahalı, Türkiye’deki durum ise bulutsuz değil. Teknik çalışmalar henüz tamamlanmadı, ama kanal mevcut şekliyle İstanbul Boğazı’ndan daha sığ ve dar. Proje ayrıca toplum liderlerinin görüşü açısından da tartışılır bir proje. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu projeye karşı çıkarken Cumhurbaşkanı Erdoğan projeyi Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümüne kadar bitirme niyetinde”.
Aynı zamanda yeni kanalın İstanbul Boğazı’nı yoğunluktan kurtaracağının ve böylelikle daha geniş kapsamlı trafik sağlayacağından emin olduğunu kaydeden Fitin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumda ticaret hacmi elbette artacak, bu Rusya’yla olan ticareti de ilgilendiriyor. Bu arada enerji kaynaklarının transitinin yapılacağı ek boru hatlarının döşenmesi kanala alternatif olabilir”.