FETÖ'nün mahrem imamlarıyla telefon bağlantısı kurduğu suçlamasına karşılık Oğuz'un, "Belediye başkanlığı görevinden önce mali müşavir olarak görev yapmaktaydım. Görevim nedeniyle telefonumda yaklaşık 9 bin kişi kayıtlıdır. Mahrem imam olduğu iddia edilen kişilerle mali müşavirlik işim nedeniyle görüşmüş olabilirim ama hatırlamıyorum. Telefonumda bu kadar fazla kişinin kayıtlı olması ise tamamen işim gereğidir. Kiminle hangi tarihte konuştuğumu hatırlamıyorum" dediği öğrenildi.
'Geziye özellikle katılmadım'
Özellikle Güney Afrika'ya yapılan gezisinin sorulduğu Oğuz, "Güney Afrika gezisine İzmirli başkanlar katıldı. Ben özellikle gitmedim" dedi.
Ayrıca örgütün en çok okulunun bulunduğu Rusya'ya bağlı Başkurdistan Özerk Bölgesi'ne yaptığı gezi de Oğuz'a soruldu. Oğuz, ziyaretin Uluslararası İş Birliği Forumu'na katılmak için gerçekleştirdiğini ve herhangi bir örgüte ait okula ziyarette bulunmadığını söylediği öğrenildi.
Babasının Kılıçdaroğlu'na 'Oğlum FETÖ'cüdür' dediği iddiaları soruldu
Başkan Oğuz'un babasının, 31 Mart Yerel Seçimleri'nden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu telefonla arayarak, "Benim oğlum FETÖ'cüdür, onu aday gösterirseniz sizin için sıkıntı olur" şeklindeki iddialar üzerine Oğuz'a, 'Babanla görüşüyor musun?' diye soruldu. Oğuz'un, "1991 yılında kardeşimi kaybettim. O dönemde babamla annemin arası açılınca aramıza küslük girdi. Ardından sorunu giderdik ve barıştık. Bunun dışında başka bir sebepten dolayı görüşmeme durumu söz konusu değil" diye konuştu.
'Bize göre suç unsuru oluşmamıştır'
Öte yandan, Oğuz'un Avukatı Umut Köroğlu, karara 7 gün içinde itiraz edeceklerini belirterek, "Bize göre 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunun unsurları oluşmamıştır. Yargıtay'ın verdiği kararlar bellidir. Bu kararlara göre, suç unsurunun oluşması için Pensilvanya ziyareti, örgüte ait bankaya para yatırma, örgütün medya kuruluşlarına üye olmak, ByLock kullanmak, sosyal medyada örgütü övücü paylaşımlar yapmak. Müvekkilimizde bunların hiçbiri yok. 17-25 Aralık öncesi yapılan görüşmeler veya bu görüşmelerin kiminle yapıldığı hatırlanmayabilir. Bu bir suç unsuru değildir. Şu anda bir bilgi kirliliği var. Bize soruşturma açısından bazı sorular soruldu. Bunlar da soruşturma aşamasında sorulması gereken sorular. Bu sorular sorulduğu için müvekkilim suçlu olarak kabul edilemez. 7 gün içinde tutukluluk kararına itiraz edeceğiz" dedi.
CHP'Lİ Yücel: Tutuklu yargılanmasına itiraz edeceğiz
İzmir'in Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz'un FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından CHP İl Başkanı Deniz Yücel, basın toplantısı düzenledi.
İl Başkanlığı binasındaki toplantıya; CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve CHP İlçe Başkanı Hakan Özbadur'un yanı sıra bazı belediye başkanları katıldı.
Basın toplantısında konuşan CHP'li Yücel, Burak Oğuz'un tutuklu yargılanmasına itiraz edeceklerini söyledi. Kısıtlama olduğu için dosyanın içeriğine dair bilgi veremeyeceğini belirten Yücel, "Dün akşam geç saatlerde Urla Belediye Başkanımız Burak Oğuz tutuklanmıştır. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın daveti üzerine 16 Aralık sabah saatlerinde avukatıyla birlikte ifade vermeye gitmiştir. Soruşturma savcısına ifade vermiştir. FETÖ/PDY üyesi olduğuna dair hakkında delil bulunduğu iddia edilmiştir. Tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliğince gönderilmiş ve ardından tutuklanmıştır. Dosyada kısıtlama kararı olduğundan içerikle ilgili bilgi vermemiz doğru değil. Hukuki süreç devam ediyor" dedi.
'Belediye başkanımızın yanındayız'
Burak Oğuz'un tutuksuz yargılanmasının doğru olduğunu belirten CHP'li Yücel, şöyle konuştu:
"Dikkat edilmesi gereken hususlar var. Anayasada yer alan maddeye göre, bir kişi, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar suçlu sayılamaz. Tutuksuz yargılanma asıldır. Başkan Oğuz, 31 Mart yerel seçimlerinde yüzde 67.5 gibi rekor oyla başkan seçilmiştir. Halkın seçtiği kamu görevi ifa eden birisinin ifadesini vermesinden sonra tutuklanması; hukuku, vicdanları ve Urlalı hemşehrilerini yaralamıştır. Tutukluluk kararı için kuvvetli suç şüphesi bulunması gerekiyor. Ayrıca kaçma, delilleri karartma, gizleme ve yok etme gibi şüphelerin bir arada olması gerekiyor. Somut olayda bunların hiçbiri mevcut değil. Seçilmiş belediye başkanına yürütülen soruşturma ve savcılığın verdiği ifade daveti var. Başkanımızın kendi avukatıyla giderek ifade vermesi söz konusu ardından tutuklama kararı var. Bu tutuklama kararı demokrasiye darbe vurulması demektir. CHP, geçmişte, gelecekte FETÖ'nün karşısında olan ve mücadele eden bir partidir. Bu olaydan siyasi bir manevrayla kendilerine hareket alanı yaratmak isteyenlere bu fırsatı vermeyeceğiz. Belediye başkanımızın yanındayız. Süreci takip ediyoruz. Hukukçularımız gerekeni yapacaklardır. En kısa sürede tutuklama kararına itiraz edeceğiz. Başkanımızın aklanacağına ve özgürlüğüne kavuşacağına inanıyoruz."