İstanbul’da yaklaşık iki yıldır metro bilmecesi yaşanırken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla uzun süredir atıl durumda bekletilen metro çalışmalarına Temmuz ayında başlandı.
Yeniden başlatılan metro projelerinden Başakşehir-Kayaşehir hattında, geçen günlerde meydana gelen göçükte bir işçinin kafasına taş düşmesi ile hayatını kaybetmesi üzerine, atıl durumdaki metro inşaatlarının tehlikeleri bir kez daha gündeme geldi.
Metro tünellerinin durdurulması sonrası 5 Ocak 2018’de Maden Mühendisleri Odası yaşanabilecek tehlikelerle ilgili dönemin İBB yönetimini uyarmış, halkın can güvenliği açısından olası tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğini ifade etmişti.
'Statik denge bozuldu'
Aradan geçen 11 aydan sonra Bostancı-Dudullu metro hattında göçük meydana gelmiş ve iki işçi hayatını kaybetmişti. Yaşanan son depremlerden sonra İstanbul’un statik dengesinin bozulduğunu öne süren uzmanlar, olası tehlikelere bir kez daha dikkat çekti.
'Madem Mühendisleri Odası aylar önce uyarmıştı'
Sözcü’ye açıklamalarda bulunan Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Erkan, metro hatlarının öylece bırakılmış olmasının tehlike yaratacağını belirterek, “2018 yılının başında Maden Mühendisleri Odası olarak bu metroların atıl durumda bekletilmesinin tehlikelerine dikkat çekmiştik. Açıklamamızdan aylar sonra Bostancı’daki metro kazısında göçük meydana gelmiş ve 2 işçi hayatını kaybetmişti. İstanbul’da meydana gelen son depremden sonra da yetkilileri bu noktada bir kez daha uyarmıştık” diye konuştu.
“Metro tünelleri için açılan boşlukları doğa kendi içinde doldurabilmek için bir kuvvet uygulayacaktır” diyen Erkan, “Doğru tahkimat yapılmadığı ve özellikle metronun tam şekli ile tamamlanmadığı koşullarda tüneller tehlikeye açık hale gelir. Açılan tüneller doğanın dengesini bozdu, projeler tamamlandıktan sonra bölgenin dengede tutulması gerekiyor, yarım kalması tehlike oluşturur tamamlanması değil” ifadelerini kullandı.
'Yeraltı çalışmaları yerüstü çalışmalarına benzemez'
Konu ile ilgili ulaştığımız TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve B sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Ömür Yaşayan, işçi sağlığı ve iş güvenliğine dair açıklamalarda bulundu. Yaşayan, 2 yıl önce finansman sorunları bahane edilerek İnşaatları yarıda kalan metro hatlarının yapımına başlandığını belirterek, “Hatların yeniden başlaması beraberinde sorunları da getirecektir. Yeraltı çalışmaları yer üstü çalışmalarına benzemez” diyor.
Yer altında açılan deliklerin çökme riski bulunduğuna işaret eden Yaşayan, ” Yer üstünde doğaya müdahale görünür ve izlenebilirdir. Ancak yeraltı çalışmaları birden çok görünemeyen faktörün etkisine maruz kalmaktadır. Yeraltı çalışmalarında açılan delikler doğanın baskısına karşı bir etki gösterirler. Yani doğal sürecini tamamlamaya çalışırlar. Yapılan desteklerle (tahkimatlar) bu etkiyi durdurur, çökmeyi önlemiş oluruz. Yapılan bu desteklerin de zaman içinde yenilenmesi gerekiyor. Çalışma yapılmayan ve yeniden çalışılan tünellerde bu dayanaklar kontrollü olarak yenilenmeli ve depremden sonra oluşan hasarlar da acilen tespit edilmeli” şeklinde konuştu.
'İşçiler için tüm önlemler alınmalı'
Tünellerin kullanılmayan açıklıklarının betonla doldurularak güvenli hale getirilmesi gerektiğini aktaran Yaşayan, tünellerin yer altı sularına hassas oldukları ve bu akışın kesilmesi gerektiğini kaydetti. “Tünelde çalışacak işçiler için tüm önlemlerin alınması ve bu süreçte işçilerin, işçi sağlığı ve güvenliği çalışmalarının belirlenmesinde, uygulanmasında ve denetiminde söz yetki kullanılmalıdır” diyen Yaşayan, “Başakşehir'de metro inşaatında hayatını kaybeden Ahmet Yavuz son olur mu?” diye sordu.
İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında göreve geldiklerinde duran 8 hat için çalışmaların başlatılması talimatını verdiğini belirterek, hatların finansman kaynağı temin edilmeden yola çıkıldığını aktardı. İmamoğlu, Bahçeşehir, Esenyurt ve Beylikdüzü'ne yapılması planlanan hattın güzergahının bile belli olmadığını belirterek, “Duraklar belli değil, ihaleye çıkılmış, kervan yolda dizilir demişler demek” diye konuştu.
