Suriye'den bombalı eylem yapmak için Türkiye'ye giriş yapan ve geçen temmuz ayında polis tarafından yakalanarak, tutuklanan M.H., K.O. ve C.H. hakkında Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda iddianame hazırlandı.
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, M.H. hakkında 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, K.O. ve C.H. hakkında ise 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
PKK'nın dağ kadrosunda yer alan 2 kişinin telkinleriyle kandırıldığını ve 2014 yılında PKK'ya katıldığını anlatan M.H., silah ve patlayıcılar üzerine eğitim aldığını söyledi. M.H., 5 farklı şifreli bomba düzeneği yapmayı öğrendiğini kaydetti.
PKK'nın kırsaldaki operasyonlarla köşeye sıkıştığını söyleyen kadın bombacı, "Örgüt üzerinde her an operasyon baskısı var. Bana eylem yapmam için talimat verildi. Ayrıca benden kiralık ev bulmam, bu evi ayda bir değiştirmem, kendimi Şamlı Arap bir turist olarak tanıtmam istendi. Dikkat çekmemek için kısa elbise ve mayo giymem, bahar aylarında topuklu ayakkabı giymem, yaz aylarında açık ayakkabı tercih etmem ve geçici dövme yaptırmam gerektiği söylendi" dedi.
Tespitleri WhatsApp'ta paylaşmış
M.H., 2019 yılında, eğitimleri tamamladıktan sonra sahte kimlik ve yol izin belgesi ile kuryeler aracılığıyla Akçakale'den Türkiye'ye geçtiğini ifade ederek, keşif yaptığı yerlerle ilgili bilgi aktarması amacıyla kentte aktif hale getireceği bir telefon verildiğini de bildirdi. M.H., "Bu telefona daha önceden yüklenilmiş, dikkat çekmemek için arkadaşlarımızla sevgili gibi göründüğümüz fotoğraflar mevcuttu" dedi.
Eylem yapacağı kentte kiralık ev tutarak, keşif yapmaya başladığını anlatan M.H., keşif tespitlerini, Suriye'deki örgüt mensuplarının görmesi için telefonundaki WhatsApp uygulamasının durum kısmında paylaştığını söyledi.
Kimlik çıkarmak isterken yakalanmış
Yaklaşık 3 ay boyunca kendisine verilen talimatlar doğrultusunda keşif yaptığını kaydeden M.H., şunları söyledi:
"Örgüt mensubuna, 'Muhammed bana şeker gönder' şeklinde sesli WhatsApp mesajı gönderdim. Keşif çalışmaları yaptığım esnada, örgütün amacının sivil insanlara zarar vermek olduğunu ve kandırıldığımı anladım. Bu nedenle bana verilen bombalı eylem talimatını yapmamak için, takip edildiğim hissine kapıldığım yalanını şifreli görüşme yaptığım örgüt mensuplarına söyledim. Bunu bahane ederek, kaçtım. Kendime yeni bir hayat kurmak için kimlik çıkartmak istediğim sırada yakalandım."
Emoji listesi hazırlanmış
2 tür şifreleme taktiğinin bulunduğunu, bunların metropollerde sansasyonel nitelikteki eylemler için kullanıldığını anlatan M.H., ifadesine şöyle devam etti:
"Genel şifrelemeyi tüm örgüt mensupları bilir. Örgüt eylem yapılacak yerleri, sanatçı isimleri üzerinden şifrelemiştir. Her sanatçının ismi bir mekanı ifade edecek şekilde kodlanmıştır. Özel şifreleme yönteminde ise eylem yapacak teröriste özel olarak emojiler gönderilir. Bana da eylemde kullanacağım özel emoji listesi hazırlanmıştı. Bu özel emoji listesi şu şekildeydi; 'Ağlayan adam: Keşfe devam et. Gitar: Eylem zamanı akşam saat 20.00. Ters parmak: Eylem yapabilirsin. Kalp: sivil vatandaş. Pasta: paraya ihtiyacım var. Üzgün adam: Eylem zor. Düşünen adam: Neredesin'. Tüm bu şifreli görüşmeleri, benimle irtibatlı olan örgüt mensubuna gönderiyordum. Şifreli konuşma taktiğini öğrenen bir örgüt mensubunun telefonla açıktan konuşması kesinlikle yasaktır."
M.H., bir sanatçının adının merkez, diğerinin sahil, bir başkasının da bar ve lokanta gibi eylem yapılacak yerleri ifade ettiğini kaydetti.