Batılı ülkelerin "yardım örgütü" diye nitelendirmesine rağmen El Nusra Cephesi gibi çeşitli örgütlerle bağlantıları ortaya çıkarılan ve Suriye’deki ‘kimyasal provokasyonları’ ile tanınan Beyaz Miğferler'in üst düzey bir yetkilisi İstanbul’da ölü bulundu. Sputnik Türkiye’nin ulaştığı üst düzey emniyet yetkilileri, Beyaz Miğferler'in kurucusu eski İngiliz istihbarat (MI6) subayı James Gustaf Edward Le Mesurier’in öldüğünü doğruladı. Mesurier’in kesin ölüm sebebi ise henüz açıklanmadı. Suriye’de faaliyet gösteren örgütün kurucusunun İstanbul’daki şüpheli ölümünüyse, Kudüs TV Haber Müdürü Ramazan Bursa, Sputnik’e değerlendirdi.
‘Beyaz Miğferler, Batı’nın Suriye’yi vurmak için kullandığı yardım kuruluşu görünümlü bir örgüttü’
Gazeteci Bursa, “Aslında biz 1.5-2 yıldır Beyaz Miğferler’in tamamen sivil, bildiğimiz bir sivil savunma ekibi, bu işleri yapmak için kurulmuş bir yapılanma olmadığını savunuyorduk. Zira gelinen noktada, bu kişinin ölmesi ya da öldürülmesi bizim bu savunduklarımızı destekler nitelikte bir sonuç doğurdu. Biliyorsunuz, Suriye’de Beyaz Miğferler birçok kimyasal silah saldırısı iddiasıyla bir takım operasyonlar yürütüldü. ‘Şam yönetimi kimyasal silah kullandı’ iddiasını içeren bir takım videolar hazırlandı. Hastanelerde vesaire.. Bu tamamen bir tiyatroydu. Bu videolar üzerinden Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere toplandılar ve Suriye’yi vurdular. Sonrasında bu işlerin böyle olmadığı ortaya çıktı” dedi.
‘Başta MI6 olmak üzere çeşitli istihbarat örgütleri, Beyaz Baretlilere destek verdi’
Beyaz Miğferler’in başta MI6 olmak üzere çeşitli istihbarat örgütlerinin desteklediği bir örgüt olduğunun altını çizen Bursa “Bu şebeke Suriye’de fevkalade Batı’nın hesabına birçok iş yaptı. Bu artık ortaya çıktı. Beyaz Miğferler’in savunulacak hiçbir tarafı yok. Kimse bunları masum, sadece sivillere yardım eden bir kuruluş olarak gösteremez. Ayrıca, Beyaz Miğferler’in kurucusu olan ve İstanbul’da ölen kişinin de eski İngiliz İstihbaratı elemanı olduğunu düşünürsek, başta İngiliz İstihbaratının içinde olduğu, belki de başka istihbaratların da destek vermiş olduğu sivil savunma örgütü görüntülü bir şebeke olduğunu açıkça görebiliriz. Başka istihbarat örgütlerinin de desteği olabileceğini söylüyorum çünkü yakın geçmişte Beyaz Miğferler’in büyük bir bölümü Suriye’den tahliye edilirken buna İsrail de destek vermişti. Örgüt elemanları, Avrupa’nın değişik kentlerinin yanı sıra Kanada’ya da gitmişti” diye devam etti.
‘Ölen eski İngiliz istihbaratı mensubunun ailesiyle birlikte İstanbul’da yaşaması düşündürücü’
İstanbul Valiliği’nin açıklamalarından Mesurier’in ailesiyle beraber İstanbul’da yaşadığının anlaşıldığına vurgu yapan Bursa “Ölen eski İngiliz istihbaratına mensup kişinin İstanbul’da olması ve ölmesi çok enteresan, dikkat çekici. Bunun üzerinde durulması gerekiyor. Ayrıca resmi açıklamalardan anladığım kadarıyla bu kişi, ailesiyle burada olduğuna göre buraya yerleşmiş gibi gözüküyor. Bu kişinin İstanbul’da yerleşik olması da ayrıca düşündürücü. Yalnız bu olayın ardından bir dönem Beyaz Miğferler’in savunmasını yapan Türk medyasının da tavrı değişti. Zira, bu kişinin ölümü sadece İngiliz vatandaşının ölümü veya eski bir İngiliz istihbaratı üyesinin ölümü şeklinde de verilebilirdi. Ama medyada çıkan haberlerde, direkt olarak ‘Beyaz Miğferler’in kurucularından’ ifadesi kullanıldı. Yani, Türk medyası, Beyaz Miğferler’in masum bir sivil toplum örgütü olmadığını zımnen kabul etmiş gibi gözüküyor. Tabii, Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra Şam-Ankara ilişkisinde bir takım değişiklikler oldu. Batı’nın Barış Pınarı’na yaklaşımı, bir takım ülkelerin çok şiddetli bir şekilde operasyona karşı çıkması ve değişik müdahillerin olmasının da Beyaz Miğferler’e yönelik tavrın değişmesinde rolü olabilir” ifadelerini kullandı.
‘Cinayet ihtimali güçlü, bunu MI6de yapmış olabilir, Muhaberat da, net cevap için erken’
Mesurier’in öldürülmüş olmasının muhtemel olduğuna işaret eden Bursa “Olayın oluş biçimine baktığımız zaman, yüzünde kesikler olması ve ayaklarındaki kırıklar olduğu ve sokakta ölü bulunduğu göz önünde bulunursa bu hadisenin cinayet olması daha muhtemel gibi gözüküyor. Şu andaki elde ettiğimiz bilgilere göre cinayet, suikast ihtimali daha güçlü. Kimin yapmış olabileceği sorusu ise çok zor bir soru. Bunu eski çalıştığı MI6’in yapmış olması ihtimali de de var, El Muhaberat’ın da….Ama bunları söylemek için çok erken” dedi.
‘Beyaz Miğferler’in Suriye’de yapacak bir şeyi kalmadı’
Beyaz Miğferler’in Suriye’deki ‘görevlerinin bittiğine’ değinen Bursa “Ben Suriye’de Beyaz Miğferler’in görevini tamamladığını düşünüyorum. Yaklaşık bir sene evvel yine bu konuda sizinle görüştüğümüzde de benzer bir ifade kullanmıştım. Çünkü ülkeden tahliye edilmelerinin, İsrail üzerinden ve İsrail desteğiyle Avrupa’ya taşınmalarının sebebi buydu. Çok azı kalmıştı orada. Burada onların görevi bitti. Fakat bunlar çok kullanışlı bir örgüt. Burada da profesyonelleştiler. Belki değişik çatışma alanlarında bunlar daha sonra kullanılabilirler, karşımıza çıkabilirler. Ama Suriye yapabilecekleri çok da fazla bir şey kalmadığı kanaatindeyim” diye ekledi.
