İçişleri Bakanı Soylu, Antalya'nın Kundu Turizm Bölgesi'ndeki Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesisleri'nde gerçekleştirilen İl Afet ve Acil Durum Müdürleri Türkiye Afet Müdahale Planı Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
"Öldürücülükte depremler birinci, sel afeti ikinci sırada. Tüm dünyada 2018 yılı içinde afetlerin neden olduğu ekonomik kayıp 131.7 milyar dolar civarında. Rakamları incelediğinizde, ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle afetlerden etkilenme oranının ters çalıştığını görüyorsunuz. Mesela Asya'daki ölümlerin yarısı Endonezya'da gerçekleşmiş. 1989-2003 arasında 4 bin 129 doğal afet olmuş, 3 milyar 363 milyon kişi etkilenmiş. Oysa 2004-2018 arasında 5 bin 227 afet olmuş ama 2 milyar 488 milyon kişi etkilenmiş. Yani afet sayısı yüzde 26.5 artmış ama afetten etkilenen insan sayısı yüzde 26 azalmış. Doğal afetlerin sayısı giderek artıyor. Yani tehlike büyüyor. Sebebi için ister 'çevre kirliliği', ister 'yanlış çevre politikaları', isterseniz 'zamana bağlı değişim' deyin, dünyadaki doğal afet riskinin arttığı bir gerçektir. Öte yandan ülkeler geliştikçe, yapı kalitesi, afet bilinci ve müdahale sistemlerinin kalitesi arttıkça da afetten etkilenme azalmaktadır. Dolayısıyla afet yönetimiyle ilgili bilinçlenmek, bunu konuşmak, bunu konuşturmak afeti önlemiyor ama kayıpları önlüyor."
Türkiye'nin 1999 depreminden çok önemli dersler çıkardığını anlatan Soylu, bu dersler neticesinde önemli kurumsal yapılanmalar ve mevzuat adımlarının atıldığını ifade etti.
'Afet konusunu çabuk unutma gibi bir problemimiz var'
Deprem yönetmeliği sonrasında yapılan binalarda inşaat kalitesinin yükselmesi, düz demirden nervürlü demire geçilmesi, yapı denetim sisteminin ortaya çıkması gibi önemli uygulamalara geçildiğini vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
Bir başka problemlerinin de afet türü olarak sadece depreme odaklanmak olduğunu belirten Soylu, "Bu da bir problem. Oysa başka tehditlerle de karşı karşıyayız. 2019 yılının ilk 6 ayında yurt içinde meydana gelen bin 494 afet ve acil duruma bin 807 araç ve 6 bin 638 personelle müdahale edilmiş, 2 bin 597 kişi kurtarılmıştır. Bütün bu olaylar, depremden sel felaketine, mahsur kalma olayından iş kazasına kadar 16 ayrı başlıkta cereyan etmiştir. Dolayısıyla afet kavramına bakışımızı, afet bilincimizi, haliyle de tedbirlerimizi geniş tutmak durumundayız" diye konuştu.
"'Çukur' ve 'Adana Sıfır Bir' kadar etki alana oluşturamıyorsak yandık'
Soylu, afetle mücadelenin sadece tek bir kurumun yapabileceği bir şey olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
Kurumlar arası entegrasyonun en önemli mesele olduğuna işaret eden Soylu, "Tüm kurumlar, bu işte elini taşın altına koymak durumundadır. Buna ait bilgilendirmeyi, toplumda ve kurumlarda bir bilinç oluşturmayı ancak sizler başarabilirsiniz. Bu da iletişimle olur. İnanmak samimiyetle, gönüllülükle, kendini hatırlatmak farkındalıkla olur. Büyüklerimizin bir lafı vardır 'Eyvah para etmez.' derler. Gerçekten de para etmiyor. 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinde 'eyvah' hiç para etmedi. Van Depremi'nde para etmedi. Geçtiğimiz haziran ayında Araklı'daki sel felaketinde para etmedi. Hemen derenin, ırmağın kenarına yapılan evler hiç para etmedi. Bu 'eyvah' gerçekten hiç para etmiyor. Onun için ne yapacaksak şimdi yapmak durumundayız" dedi.