Zirveye katılan Başbakan Boris Johnson (BoJo), yeni Brexit anlaşmasının cumartesi günü parlamentoda düzenlenecek oylamada milletvekilleri tarafından onaylanacağından emim olduğunu söyledi. Ama bu kez de parlamento onayı açısından kritik rolü olan Kuzey İrlanda'nın birinci partisi Demokratik Birlik Partisi (DUP), yeni anlaşmayı destekleyemeyeceğini duyurdu.
'BRÜKSEL'İN KONTROLÜ SONA ERDİ'
Daha önceki Brexit anlaşmasının parlamentoda üç kez reddedilmesi, Theresa May'in başbakanlık ve iktidardaki Muhafazakar Parti'nin liderliğinden istifasıyla sonuçlanmıştı. May'in yerine parti lideri seçilmek suretiyle başbakanlık koltuğuna oturmuş BoJo, Kuzey İrlanda ile ilgili tartışmalı tedbir maddesinin kaldırıldığı ve Birleşik Krallık üzerinde Brüksel'in kontrolünün sona erdiğini söyleyerek yeni anlaşmayı savundu.
BoJo, AB zirvesi öncesi şu mesajları verdi:
"Önceki anlaşmada Brüksel'in kontrolü devam ediyordu. AB, sonsuza dek kendi yasaları ve vergilerini kabul etmeye zorlayabilecek bir durumdaydı. Kontrolü geri alacağımız yeni bir anlaşmaya vardık. Yeni anlaşmayla Birleşik Krallık bir bütün olarak AB Gümrük Birliğinden çıkacak ve diğer ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları yapabilecek."
"Antidemokratik tedbir (backstop) maddesi kaldırıldı. Kuzey İrlanda halkı, tedbir maddesinin aksine kendi yasalarının sorumlusu olacak ve istemeleri durumunda özel düzenlemeye son verme hakkını ellerinde bulunduracak. Brexit'i gerçekleştirelim ve bu ülkeyi ileriye götürelim."
AB zirvesinde düzenlediği basın toplantısında DUP'un muhalefetine rağmen yeni anlaşmanın milletvekillerinin desteğini alacağından 'çok emin' olduğunu söyleyen BoJo, oylamayı kazanacağını iddia etti. "Bu bizim Birleşik Krallık'ta demokratlar olarak Brexit'i kotarma ve 31 Ekim'de AB'den çıkma şansımız" dedi.
Ancak cumartesi Avam Kamarası'nda yapılacak oylamada sonucun kılpayı farkla belirlenmesi bekleniyor.
DUP: AB'YE VERİLEN GÜMRÜK KONTROLÜ ÖDÜNLERİNE KARŞIYIZ
Avam Kamarası'nda Johnson hükümetinin hayatta kalmasını sağlayan parti olan Kuzey İrlanda'nın Demokratik Birlik Partisi (DUP) ise yeni Brexit anlaşmasını desteklemeyeceğini açıkladı.
DUP, itirazını, AB'nin ortak pazarına 'giriş noktası' olacak Kuzey İrlanda'da AB'ye verilen gümrük kontrolü ödünlerine dayandırdı.
'BAŞBAKAN'IN HIRSDAN GÖZÜ DÖNMÜŞ'
DUP Genel Başkan Yardımcısı Nigel Dodds, Başbakan Johnson'ı 'her ne pahasına olursa olsun anlaşmaya varmak için gözü dönmüş hırs içinde davranmakla' suçladı.
Dodds, yeni anlaşmanın da parlamento oylamasında ezici çoğunluk tarafından reddedileceğini öngördü.
Önceki Brexit anlaşmasında AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasında fiziki sınır oluşturulmasının önüne geçen maddeye, ülkenin egemenlik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle karşı çıkılıyordu.
Fiziki sınır oluşturulmaması durumunda Kuzey İrlanda'nın, dolayısıyla da tüm Birleşik Krallık'ın belirsiz bir süre AB ile :Gümrük Birliği içinde kalacağı savı dile getiriliyordu.
'HEM AB'YE HEM BRİTANYA'YA TABİYET'
Bugün AB'nin Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier, anlaşmadaki dört yeni unsuru şöyle açıkladı:
* Kuzey İrlanda, özellikle de mallar konusunda, AB'nin bazı kurallarına uymaya devam edecek.
* Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık'ın gümrük bölgesinde kalmaya devam edecek, ancak AB'nin ortak pazarına 'giriş noktası' olacak.
* Kuzey İrlanda parlamentosu, dört yılda bir bu kurallara bağlı kalmayı isteyip istemediği konusunda salt çoğunlukla karar alabilecek.
* Ortak pazarın bütünlüğü muhafaza edilecek, Birleşik Krallık Katma Değer Vergisi'ne yönelik meşru istekleriyle ilgili tatmin edilecek.
DUP: K. İRLANDA'NIN EKONOMİK YARARINA DEĞİL
DUP açıklamasında sıralanan itirazlardan bazısı ise şöyle:
"Biz ancak Kuzey İrlanda'nın uzun vadeli ekonomik ve anayasal çıkarlarından yana olan ve Birlik'in bütünlüğünü koruyan düzenlemeleri destekleriz. Bu öneriler ise bizce Kuzey İrlanda'nın ekonomik yararına değil ve Birlik'in bütünlüğüne zarar veriyor. Bizim ana ticaret rotamız AB Gümrük Birliği kurallarına tabi olacak, buna rağmen Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık gümrük bölgesinin parçası kalacak. Tüm mallar nihai varış noktasına bakılmaksızın gümrük kontrolü rejimine tabi olacak. Ülkemizin bir yerinden diğer yerine giden mallar bile başka türlü anlaşılmazsa AB gümrük kurallarına göre değerlendirilecek. Hangi malların gümrük vergisinden muaf olup olmayacağı konusunda AB veto kullanabilir. Bu, Birleşik Krallık'ın iç sınırları içerisinde kabul edilebilir değildir. Bu yüzden Kuzey İrlanda'daki tüketiciler artan masraflarla ve kontroller nedeniyle daha az tercihle karşı karşıya kalabilecek."
DİĞER PARTİLER DE KARŞI
Avam Kamarası'nda anamuhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn de yeni anlaşmanın eski başbakan Theresa May'in müzakere ettiğinden bile kötü olduğunu ve milletvekilleri tarafından reddedilmesi gerektiğini söyledi.
Corbyn, "Brexit'in çözümünün en iyi yolu, yapılacak bir oylamayla halka nihai tercihini sormaktır" dedi.
Liberal Demokrat Parti lideri Jo Swinson, anlaşmayı reddedeceklerini, Brexit'i durdurma mücadelesinin bitmediğini dile getirdi.
Brexit Partisi lideri Nigel Farage, parlamentoya 'anlaşmayı reddetme' çağrısı yaptı.
Brexit fanatikliğinde BoJo ile yarışan Farage, BBC'ye şöyle konuştu:
"Mesele sadece Brexit değil. Bu anlaşmanın kabulü halinde yıllarca sürecek yeni müzakereler yapacağız. Bu anlaşma, kendi ülkemize kendi yasalarımızı yapamayacağımız anlamına geliyor."