Rusya Stratejik Araştırmaları Enstitüsü Yakındoğu ve Ortadoğu Merkezi Başkanı Vladimir Fitin, Sputnik’e açıklamasında, "Tüm bunlar sığınmacı sorunuyla başladı. Türkiye ve Avrupa Birliği büyük bir güçlükle bu soruna ortak yaklaşımla ilgili bir anlaşmaya vardı. AB’nin ortak tutumu, sivillere zarar verilmemesi. Oysa her türlü askeri operasyon, uygulayan taraf ne kadar istemese de siviller arasında ölümlere yol açıyor. AB’nin ayrıca söylediği gibi ifade özgürlüğü, otoriter eğilimlerin güçlenmesi ve diğer sorunlardan dolayı Türkiye’yle son derece ağır ilişkilere sahip. Bu yüzden AB’nin yeni operasyonla ilgili sergilediği duruş, çoktandır sağlam biçimde yayılan Türk karşıtı eğilim ve görüşlerin devamı ve gerçek tezahürüdür" yorumunda bulundu.
Diğer yandan AB’nin, çıkarları uğruna Türkiye’yi kullanmaktan çekinmediğini vurgulayan Fitin, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"AB, Türkiye’nin, Avrupa topraklarına yeniden sızabilecek sığınmacı ve yasadışı göçmenlerin sayısını sınırlı tutmaya devam etmesine ilgi duyuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avrupa ülkelerinin Barış Pınarı Harekatı’na işgal demeye devam etmesi durumunda 3.5 milyon Suriyeli sığınmacıları oraya gönderebilecekleri yönündeki sözleri de bu çifte standart yüzünden duyulan öfkeden kaynaklanıyor."