Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı ekonomistler arasında bazı tartışmaların doğmasına neden oldu. Ülke ekonomisinin geleceğinin görülebilmesi için önemli veriler sağlayan bu programın sunumunun ardından ekonomistler, bunların hayata geçirilip geçirilemeyeceği konusunda fikir birliği sağlayamadı.
Başlangıç Noktası programına katılan ekonomist Özlem Derici Şengül, açıklanan 2019 beklentilerinin gerçekçi olduğunu söylerken 2020 yılından itibaren düzenli yüzde 5 hedeflerinin diğer verilerle tutarsızlık barındırdığını dile getirdi. Şengül, bu büyüme için olmazsa olmaz yapısal dönüşümlerin hemen hayata geçirilmesinin mümkün olamayabileceğini vurguladı:
‘ENFLASYON VE CARİ AÇIK ARASINDA TUTARSIZLIK VAR’
Türkiye yapısal olarak, bugünden yarına düzeltemeyeceği iç talep kaynaklı büyüme. Ya dışardan çok ciddi talep gelmesi lazım ya da bir üretim hamlesi yapmak lazım. Dünya global ekonomi alanında çalkalanıyor. Bütün büyük ülkelerin büyümesi aşağıya dönmüş durumda. Bizim satış yaptığımız tüm ülkelerde yavaşlama söz konusu. İthalatı düşürmek için üretimi de düşürmek gerekir. Yatırım iştahının ciddi olması lazım, şu anda yatırım yüzde 22’nin üstünde daraldı geçen seneye göre.
‘TEMENNİLER VAR’
Daha önceki konuşmalardan çıkan sonuç, biraz enerji yatırımlarından geri dönüşlere bel bağlanıyor gibi. Önümüzdeki 2-3 senede enerji kontratlarının süreleri doluyor ve yenilenecek. 2023’te nükleer santralın devreye gireceği söyleniyor. Enerji maliyetlerini kalıcı olarak düşürecek yatırımlar yapılacak. Ama bunlar normal yıllarda, yüzde 5 büyürken 50 milyar dolarlara çıkan istekleri karşılayacak büyüklükte değil. Enerjide bağımlılığı kapatamıyoruz bir de ara malları içerde üretmemiz gerekiyor.
Finansman sıkıntısı yaşamazsak ki genellikle Türkiye bu finansmanı her zaman bulabiliyor. Dolayısıyla burada sıkıntı yok. Dış finansman ihtiyacımız azaldı. Cari açığın bu kadar azalması orta ve kısa vade dış borçlar azaldı. Bunlar yatırım yapmadığımız için büyümediğimiz için oldu. Yüzde 5’e çıkmayı hedefliyorsak kendi tasarrufuyla büyüyemeyen bir ülke olduğumuz için dışardan tasarruf ithal etmek zorundayız. Sermaye içeri girdikçe cari açık verirsiniz. Dış borçsuz olacak gibi değil.”