Dilipak, konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi:
"Bakın bir yandan da hem FETÖ’cüler, hem de Ergenekon’cular, her iki kanat da hem yaralı, hem öfkeli, hem de giderek güçleniyor ve mevzi kazanmaya çalışıyorlar.. ABD PYD’yi okudu üfledi, Amerikan vatandaşı yaptı. Kiminin cebine 'Green Card' koydu, kiminin cebine 'Blackwater' kartı. Kimini paralı asker, kimini istihbarat elemanı gibi kullanıyor. Şimdi, Kürtleri, Arapları, DAEŞ’i örgütlüyor, iteleyerek Türkiye sınırına sürüyor. Rejim de bu oyuna destek veriyor."
'Gidişatın iyi olmadığını' ve Eylül sonu - Ekim başı arasındaki tarihin önemli olduğunu söyleyen Dilipak ayrıca şunları söyledi:
Öte yandan, Türkiye'nin savunma sistemini geliştirmesi gerektiğini söyleyen Dilipak, "Bizim yeni enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekiyor. Uzun menzilli füzeler denememiz gerekiyor. Karşı ülkelerin sahip oldukları saldırı silahlarına karşı savunma mekanizmaları geliştirmemiz lazım. Onun için de, herkesin bu konuda bir 'Milli Seferberlik' anlayışı ile el ele vermesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Dilipak ayrıca, "İçimizdekilere dikkat edelim, rüzgar ekenler fırtına biçerler" diyerek şunları söyledi:
"Bu arada 'Kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmaz' derler. Dost görünenlere, kendilerine makam verdiklerimize danışmanlarımıza, içimizdekilere(!?) dikkat edelim. Kim ne ekerse onun karşılığını bulur. Rüzgâr ekenler de fırtına biçerler."