Gülümseyen, "Suda dururken veya hareketi gösterirken elle yardımcı olarak öğretme gerektiren durumlarda, insan düşünmüyor değil; Kız çocuklarına bayan, erkek çocuklarına erkek öğretmen olması elbette daha iyi olur" ifadelerini kullandı.
Gülümseyen'in yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Çocuğunun elinden tutarak spor salonu, yüzme havuzu, atletizm pisti gibi spor alanlarının yolunu tutan velinin tek bir gayesi, geleceğimiz olan o çocuklarının masumiyetlerini korumak, sağlıklı ve güvenli bir geleceğin sosyal alt yapısını oluşturmak. Bunun için en önemli unsur olarak 'spor' can simidi olarak görülerek, 'hayal' okyanusunda yolculuğuna çıkar. İçinde yaşanılan sürecin sağlıklı işlediği, iletişim kurduğu kişileri de, kendisi gibi iyi niyet beslediği kanaati hâkim oluyor. Mayosunu giyerek yüzme/güreş gibi yakın temas (suda dururken veya hareketi gösterirken elle yardımcı olarak öğretme) gerektiren durumlarda, insan düşünmüyor değil; 'Kız çocuklarına bayan, erkek çocuklarına erkek öğretmen olması elbette daha iyi olur!' Tersi olsa, ne olma ihtimali var? İnsan düşünmek istemese de bir anda aklına 'Okulda, sokakta, alışveriş merkezleri gibi birçok sosyal alanda yaşanan 'taciz' olayları geliyor. Böyle bir durum kişiyi şüpheye iterken, o şüpheler 'şeytana' adeta davetiye çıkarıyor. Düşünmek istenmeyen hislere, insan kapılmak istemez. Etrafımıza baktığınızda birçok spor okulunda erkek ve kız çocukların bir arada 'etkinliklere' katılmaları için 'birileri' var güçleriyle çalışıyor."