Siyasette yeni bir sayfa açtıklarını ve kavga istemediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Siyasette yeni bir sayfa açtık. Siyasette gerginlik, kavga istemiyoruz. Türkiye bir ateş çemberinin içinde, ülkenin adam gibi yönetilmesini istiyoruz. Kavgasız bir yönetim, bakın Cumhuriyeti kuranlar Cumhuriyeti kurduklarında şunu söylemişlerdir; Gazi Mustafa Kemal’in sözüdür ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ Yani hiç kimse Cumhuriyette benim sahibim yoktur demesin. Alpu’da yaşayan bütün vatandaşlarımız da şunu rahatlıkla söyleyebilirler; ‘Ben Gürbüz Güller başkana oy vermedim ama o benim başkanımdır. Hiç kimse arasında ayrım yapmayacak. Herkese eşit hizmet götürecektir.’ Ben belediye başkanlarımızdan bir şey daha istedim. Harcadığınız her kuruşun hesabını vereceksiniz” dedi.
'TÜRKİYE YÖNETİLMİYOR, SAVRULUYOR'
“Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor. Türkiye’de ekonomik kriz var, faturasını vatandaş, gariban, emekli, işçi esnaf ödüyor. ‘Köprü ve yol yapıyoruz’ diyorlar, ihaleyi verdiler, dolar garantisi verdiler. Niye onları Türk lirasına çevirmiyorsun? Hep sırtı kalınlar mı kazanacak bu ülkede? Bu ülkede işçi, emekli, çiftçi, esnaf kazanmayacak mı? Ben bunun mücadelesini veriyorum. Sırtı kalınlara karşı vatandaşın alın terinden yanayım. Siyasetimizin ana omurgası da budur. Allah rızası için ya bu ülkede bir çocuk yatağa aç girer mi? Bir çocuk aç giriyorsa, o zaman bizim siyasetimizde sorun var demektir. Bunun mücadelesini veriyorum."
Anayasa'da Ekonomik ve Sosyal Konsey'in olduğunu ve 3 ayda bir toplanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ekonomik Sosyal Konsey var. İçinde esnaf, sendikacı, sanayici, Odalar Borsalar Birliği de var, hepsi var. Üç ayda bir toplanması lazım. Neye göre, Anayasa’ya göre, Anayasa da askıda. En son ne zaman toplanmış, 5 Şubat 2009 yılında. Şimdi 2019, hani 3 ayda bir toplanacaktı. Niçin dert dinlemek istemiyor beyler" diye konuştu.
‘3,5 MİLYON SURİYELİ DAHA GELECEK’
“Suriyelilere belki içinizde kızanlarınız var. Boşuna kızıyorsunuz, Suriyelilere neden kızıyorsunuz? Onlara kızmaya hakkınız yok, kızacağınız adam belli, Suriyelileri buraya kim getirdi. Suriyelileri buraya getirene kızacaksınız. Onun politikalarına kızacaksınız. O adam savaş çıkmış, savaştan kaçıp gelmiş Türkiye’ye. Gitsinler kendi ülkelerine ama barışın olması lazım. Suriye politikası başından beri yanlıştı. Hala yanlıştır, şimdi Afrin’de sorun çıktı, göreceksiniz 3-3,5 milyon Suriyeli daha gelecek böyle giderse. Nasıl oluyor bu ya? Bu nasıl bir dış politika. İstemiyoruz doğru ama bu politikayı hayata geçiren kişiyi önce ‘ben istemiyorum’ diyeceksiniz. Bir şey daha söyleyeyim, Orta Doğu’da savaş oluyor, kim birbirini öldürüyor. Müslümanlar öldürüyor. O saldırıyor Allah Allah diye, öteki de saldırıyor bu tarafa Allah Allah diye. Bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya. Amerika diyor ki ‘meraklanma ben silah vereyim’. Öbür tarafta Rusya, ‘beyler meraklanmayın yeni silahlarımız çıktı, size vereyim, buyurun siz birbirinizi öldürün ben aradan köşeyi döneyim’ diyor. Bu politikayı görmeden bir devlet yönetimi olmaz arkadaşlar. Bunu görmeyenler devleti sağlıklı yönetmezler. Devleti yönetmek başka bir şey. Gazi Mustafa Kemal neden demiş ‘yurtta barış, cihanda barış’ kavgasız bir Türkiye istemiş. Bütün komşularla barış içinde yaşayalım demiş. Şimdi komşumuz kalmadı. Bıraktık Suriye’yi Mısır ile kavga ediyoruz. Ya Mısır ile niye kavga ediyorsun. Neyimiz var Mısırla? Bütün bunların demokratik standartlar içinde düzelmesi lazım. Sizler önümüzdeki süreçte ortaya çıkacak bir seçimde gideceksiniz sandığa, hakkı olana, doğruları söylene, adaletten, hukuktan, emekliden, işçiden yana olana oy kullanacaksınız. Ben sizden bunu istiyorum, başka bir şey istemiyorum.”
Kılıçdaroğlu beraberindeki milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla birlikte, Alpu ilçesinden sonra Eskişehir kent merkezine geçti.