Güney Kore Ticaret, Endüstri ve Enerji Bakanlığından yapılan açıklamada, Japonya'nın eylülden itibaren Seul'un "güvenilir ticaret ortakları listesi"nde yer almayacağı belirtildi.
Ticaret ortaklarını iki gruba ayıran listenin güncellenerek üçüncü bir grup oluşturulacağı kaydedilen açıklamada, Japonya'nın imtiyazlı ihracat işlemlerine tabi olan "güvenilir ticaret ortakları" listesinden çıkarılarak yeni gruba aktarılacağı ifade edildi.
İki gruptan ilki olan "güvenilir ticaret ortakları listesinde" uluslararası dört ihracat denetim anlaşmalarına taraf ülkeler yer alıyor.
"İmtiyazlı olmayan" ikinci gruptaki ülkelerle ticarette de şirketler, ithal veya ihraç edilen kalemler bazında değerlendirmeyle yaklaşık 15 günü bulan sürede onay alıyor.
Japonya için özel oluşturulacak grupta ise bu anlaşmalara taraf olduğu halde uluslararası normları ihlal eden ihracat sistemi işleten ülkeler yer alacak.
'SEUL'UN MİSİLLEMESİ DTÖ KURALLARINI İHLAL EDİYOR'
Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sato Masahisa, Seul'un kararının ülkesinde kısıtlı etkisi olacağını savundu.
Sato, Güney Kore'nin Japonya'nın ay başındaki tedbirlerine karşı misilleme yapmasının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını ihlal etmek anlamına geleceğini ileri sürdü.
Tokyo yönetimi, ay başında aldığı kararla Güney Kore'yi Japonya ile imtiyazlı ticaret statüsündeki ülkeler listesinden çıkarmıştı.
'İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARİ KISITLAMALAR'
Japonya, geçen ay başında aldığı kararla Güney Kore'den florlanmış polimid, hidrojen florid ve resist maddelerin ithalatının, bireysel izne bağlı hale getirileceğini duyurmuştu.
Güney Koreli yetkililer, kısıtlamanın uluslararası hukuku ihlal ettiğini öne sürerek Japonya'yı DTÖ'ye şikayet edeceklerini açıklamıştı.
Japon tarafı ise kararın ithal ürünlerdeki denetim eksiklikleri nedeni ve güvenlik gerekçesiyle alındığını belirtmiş, uluslararası hukuka uygun olduğunu savunmuştu.
Seul yönetimi, söz konusu kararı, Güney Kore'de mahkemelerin, Japonya'nın Kore Yarımadası'nda 1910-1945'te sömürge yönetimi altında Japon şirketlerinin zorla çalıştırdığı işçiler için verdiği tazminat kararlarına misilleme olarak görmüştü.
