Abdulkadir Selvi, Hürriyet'te "Bayramdan sonra siyaset zamanı" başlığıyla yayımlanan yazısında "2019 tam anlamıyla seçim yılı oldu" ifadesini kullandı.
Selvi şöyle devam etti:
ERDOĞAN HEDEF ALACAK
Erdoğan’ın Davutoğlu’nu Konya’da, Gül’ü Kayseri’de hedef alacağı söyleniyor. Erdoğan iki noktadan yüklenecek.
1- Ümmeti bölecekler.
2- Davaya ihanet ettiler.
Tabii ’Bu dava onları cumhurbaşkanı ve başbakan yaptı. Daha ne istiyorsunuz?’diye kürsüden seslenecek.
Yeni parti kurmak için gün sayan Abdullah Gül ve Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu için bunlar bir sürpriz olmamalı. Ama eylül ayıyla birlikte yeni bir durum değerlendirmesi yapacakları söyleniyor.
Bu arada Erdoğan, yeni dönemin eylem planını yavaş yavaş devreye sokmaya başladı. AK Parti’de kongre sürecini başlattı. Böylece teşkilatlarda kopmanın önüne geçip kan değişimini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Eylül ayı bir anlamda AK Parti açısından değişim ayı olacak. Eylülde parti yönetiminde ve kabinede değişiklikler bekleniyor. Peki bir erken seçim olur mu?
ERKEN SEÇİM VAR MI?
Erdoğan’ın Bahçeli’yi evinde ziyaret etmesi, basına servis edildiğinin aksine yarım saat değil başbaşa 1 saat 5 dakika süren görüşmeleri erken seçim senaryolarını gündeme getirdi. Ama hem AK Parti hem MHP kaynakları tarafından ’erken seçim’ ihtimali kesin bir dille yalanlandı. Seçim yorgunu olan ülkemizin önünde 2023’e kadar altın kıymetinde bir 4 yıl var. Bunun seçimle değil, ülkenin kalkınması için değerlendirilmesi lazım. Buna inanıyorum ama seçimlerin 2023’e kalacağını da düşünmüyorum. 23 Haziran İstanbul seçimleri siyasette fay hatlarını harekete geçirdi. Yerel seçim öncesinde başka bir siyasi denklem vardı, seçimden sonra başka bir denklem oluştu.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi bir nezaket ziyaretinin öncesinde önemli bir görüşmeydi. Siyasete etkilerini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde cumhurbaşkanlığı sistemi üzerindeki değişikliklerin de ele alındığı yönünde haberler yapıldı. Araştırdım, doğru değil. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında sistem üzerinde önemli bir çalışma yürütülüyor. Ancak henüz veri toplama aşamasında. Paydaşlarla çalıştaylar düzenleniyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bir çalıştaya bir grup meslektaşımla birlikte katıldım. Çalışmalar henüz Cumhurbaşkanı’na sunulacak aşamaya gelmemiş. Ama sona yaklaşılmış.
Şunu söyleyebilirim: Sistemin daha etkin çalışması yönünde düzenlemeler geliyor. Ancak Anayasa değişikliğini gerektirecek köklü değişiklikler yok. Yani partili cumhurbaşkanlığı ve 50 artı bir değişmiyor. Sistem değişikliğinden ziyade sistemin revizyonu demek daha doğru olur. Merhum Erbakan’ın deyimiyle, ’pansuman tedbirler’ gelecek."