'ÖNÜMÜZDE İKİ YOL VARDIR'
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin okuduğu ortak açıklamada "Başta Türkiye olmak üzere tüm Ortadoğu’da oldukça kritik bir eşikten geçmektedir. Son dört yıldır yaşadığımız baskı, otoriterleşme ve adaletsizlik sarmalı ülkeyi geri dönülemez bir noktaya götürmektedir. Önümüzde iki yol bulunmaktadır. Bunlardan birincisi on yıllar boyu sürecek bir kaos ortamı, ikincisi ise demokratik ve onurlu bir barış ile daha güçlü bir toplum seçeneğidir.
Türkiye’de kaosa karşı toplumsal barışın inşası için tüm siyasi çevrelerin, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, sendikaların, vicdan sahibi tüm bireylerin tutum alarak tarihi bir sorumluluk üstlenmeleri gerekmektedir. Bizler bu süreçte toplumsal barışın gerçekleşmesi için; sorunların konuşarak ve demokratik bir müzakere anlayışı ile çözülebileceğini düşünüyoruz. Bunun için üzerimize düşen tüm sorumluluğu almaya da hazırız" ifadelerine yer verildi.
'AKP SORUNLARIN KAYNAĞIDIR'
'CHP VE TÜM SİYASİ PARTİLERİ SORUMLULUK ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Herkesin açık tutum belirlemesi gerektiğini söyleyen Temelli "Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü konularında siyasi ve tarihsel sorumluluğu gereği olarak her kesimin açık tutum belirlemesi gerekir. Başta CHP olmak üzere parlamentoda yer alan ve parlamento dışında olan tüm siyasi partileri toplumsal barış için sorumluluk almaya, savaş politikalarına karşı çıkmaya çağırıyoruz. Demokratik müzakereyi ilke edinen ve barışı örgütleme mücadelesi veren bizler, ülkenin baskı ve çatışma sarmalından kurtulabilmesi için üzerimize düşen tüm sorumluluğu ve siyasi riskleri göğüsleme konusunda tek bir tereddüt dahi yaşamamaktayız. Siyasetin özgürce icra edilmesi ve evrensel hukuk normları ile toplumsal barışın sağlanması için açık çağrı yapıyoruz" şeklinde konuştu.
'SİYASİ PARTİLERİ VE STK’LARI ÇÖZÜMLER GELİŞTİRMEYE DAVET EDİYORUZ'
"Savaş politikalarının karşısında olan bu çağrımızın bir parçası olarak yargı reformu, demokratik anayasa ve demokrasi ittifakı konularında kararlı duruşumuzu gösteren strateji metinlerimizi hazırladık. Biz, coğrafyamızdaki halkların ve inançların artık barış, demokrasi ve eşitlik temelinde bir arada yaşamasının mümkün olduğuna inanıyoruz. 31 Mart Yerel seçim sonuçları da Türkiye halklarının ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı ve barış karşıtı siyasetin bitmesi gerektiğine dair inancı teyit etmiştir. Bu anlamıyla siyasi partiler başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerini tartışmaya ve çözümler geliştirmeye davet ediyoruz."
'ÖCALAN’IN AVUKATLARI VE HEYETLERLE GÖRÜŞMESİ SON DERECE ÖNEMLİDİR'
Öcalan’ın 2 Mayıs’ta yapılan avukat görüşmesinde kamuoyu ile paylaştığı 7 maddelik deklarasyon sorunların çözümü açısından önemli olduğunu söyleyen Temelli "Sorunların çözümü ve bölge barışı için Sayın Öcalan’ın avukatları ve siyasi heyetler ile görüşmeler yapmasının önemini bir kez daha vurguluyoruz. Bölgesel ve küresel güçlerin Kürtler arası gerginlikten beslenen politikaları, Kürtlerin büyük bedel ve mücadele ile elde ettiği kazanımlar için büyük bir tehdittir" şeklinde konuştu.
'KÜRDİSTAN PARLAMENTOSU TUTUM ALMALIDIR'
"Son günlerde Maxmur kampına dönük ambargo ve kuşatma ile Türkiye’nin sınır ötesi askeri saldırılarına karşı Kürdistan Bölgesel Yönetimi Parlamentosu tutum almalıdır. Bu tutum Kürtler arası çatışmadan uzak durmanın ve Demokratik Ulusal Birliği inşa etmenin gerekliliğidir. Kürtler için Ulusal Birlik partiler ve kişiler üstü bir yerdedir. Bu nedenle Kürtler arasında gerginliğin son bulması için her kesimin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi tarihsel bir görevdir. Bir kez daha barışın kötüsü, savaşın iyisi olmaz diyoruz. Siyasi iktidarı ve muhalefeti çatışma ve savaş politikaları yerine barış politikalarını ortak akılla üretmeye çağırıyoruz."