İran'ın geri dönüşü olmayan bir adım atmayacağını, nükleer anlaşmanın 4+1 ülkeleri tarafından uygulandığında ve İran'ın petrol satışı ile bankacılık ilişkileri noktasında çıkarları temin edildiğinde şartların da eskiye döneceğini belirten Ruhani, "ABD İran'a yönelik tüm yaptırımları sona erdirmediği sürece şartlar değişmeyecektir. Hiçbir şart altında, iki senelik müzakerelerin ardından ortaya çıkan anlaşmayı yeniden müzakere etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
ABD'nin çekilmesinden sonra Avrupalı tarafların petrol satışı ve bankacılık ilişkileri konusunda İran'ın ekonomik çıkarlarının sağlanacağı yönünde verdiği vaatler nedeniyle İran'ın nükleer anlaşmaya bağlı kaldığını hatırlatan Ruhani, bu sözlerin hiçbirinin pratikte gerçekleşmediğini savundu.
Tüm müzakereci ülkelerin anlaşmayı tam ve doğru bir şekilde uygulaması durumunda bugün bölgede ve dünyada olumlu ve güzel gelişmelere şahit olunacağını vurgulayan Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump'ın tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çekilmesinin ABD, AB ve İran halkının zararına olduğuna dikkati çekti.
'İRAN, TAAHHÜTLERİNİ AŞAMA AŞAMA AZALTACAK'
İran'ın nükleer anlaşmanın faydalarından yararlanamadığı takdirde bu anlaşmanın 26. ve 36. maddelerine dayanarak taahhütlerini de aşama aşama azaltacağını yineleyen Ruhani, "ABD'liler, tüm uluslararası kaidelere aykırı bir şekilde İran'a karşı yaptırım uygulayarak, sorunu çözmek istemedikleri gerçeğini ortaya koymuşlardır. Bölgede gerginliğin ortaya çıkmasının ve şiddetlenmesinin asıl sorumlusu ve faili ABD hükümetidir" değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın bölgedeki gerginliğin artmasıyla hiçbir ilgisi olmadığı ve ABD dahil hiçbir ülke ile savaş istemediğini savunan Ruhani, bölgedeki istikrarın ve güvenliğin gelişmesi için çalıştıklarını ve bu doğrultuda çaba göstermeye devam edeceklerini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron da ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi, İran'a yönelik yaptırımları başlatması ve bunları artırmasından üzüntü duyduğunu ifade ederek, "Fransa, sürekli olarak nükleer anlaşmanın kalıcı olması ve ABD başta olmak üzere müzakereci ülkeleri ikna etmek için çaba göstermiştir ve bunu sürdürecektir" ifadelerini kullandı.
Macron, ABD İHA'sının düşürülmesiyle ilgili olarak da ülkeler arasındaki iş birliğinin artırılması ve bölgenin istikrar ile güvenliği için çaba gösterilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Bölgedeki gelişmelerin iyi yönetilerek ülkelerin çıkarlarının temin edilmesi gerektiğini kaydeden Macron, "Tüm tarafların, gerginliğin yükselmesinin ve bölgede tahrik edici adımların atılmasının önlenmesi için çaba göstermesi zorunludur. ABD’nin attığı birçok adım ve aldığı kararlar iç kamuoyuna yöneliktir" görüşlerini paylaştı.