Burada açıklamalarda bulunan Temelli, kamuoyunda tartışılan ortak konunun İstanbul seçimleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Biz ısrarla 31 Mart ve öncesinde Türkiye'deki bütün sorunlara dikkat çektik. Ortak çözümleri birlikte var etmeye çalıştık. Bileşik kaplar misali bütün sorunlar birbirini tetikliyor. Siyaset, çözüm üretmektir. Demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalışıyor, bu zihniyet. Bunları aslında aşabilecek potansiyel ve gücümüz var. Bunu açığa çıkartalım yeter ki. Sorunları konuşmaktan kaçınmayalım ama çözüm üretmek için de kararlar alalım. Sorunların kavşağında Kürt meselesi duruyor. Birlikte hareket etmeliyiz. Aydınlarla, hocalarla, gazetecilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla. Toplumun bütün kesimleri konuşmalıdır. Yoksa bu mesele çözümsüz kaldığı sürece, diğer meseleler de çözümsüzlüğe sürükleniyor. Bizim genel stratejimiz bu hatta ilerliyor".
'TAKTİKLERİMİZDE DEĞİŞİKLİK YOKTUR'
Türkiye'yi ittifaklar pazarlığına hapseden anlayışa karşı toplumun doğrudan müdahil olabileceği bir mücadele alanını öncelediklerini söyleyen Temelli, "Bizim oy verme davranışımız, tercihimiz 31 Mart'ta giderken çok netti. Türkiye'nin içine sıkıştığı bu otoriter rejimden çıkışı arıyorduk. Türkiye kutuplar arası bir gerilime hapsolmamalıydı. Yok Millet İttifakı, yok Cumhur İttifakı gibi iki ittifak arasında sıkışmamalı, bir üçüncü yolu mutlaka bulup çıkarmalıydı. Bu amaçla hareket ettik ve 31 Mart'ta stratejimiz bu amaçla başarıya ulaştı. 23 Haziran'da aynı anlayışla sandığa gideceğiz. Bizim seçim taktiklerimizde herhangi bir değişiklik yoktur" diye konuştu.
Temelli, dün akşam İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşen ve sonrasında gazetecilere açıklama yapan Doç. Dr. Ali Kemal Özcan'ın sözlerine de değinerek, Öcalan'ın demokratik anayasa temelinde bir uzlaşmanın Türkiye'nin önünü açacağı vurgusunun önemli olduğunu iddia etti.
Öcalan'ın seçimlerde tarafsızlık çağrısının olduğunu hatırlatan Temelli, "Seçimlerde payanda olunmamasına yönelik açıklamaları vardır. Zaten biz de seçimlere sıkışıp kalmış bir siyaseti hiçbir zaman kabul etmedik. Üçüncü yol olarak kamplaşmalara karşı tarafsızlığımızı her zaman koruduk, korumaya da devam edeceğiz. Sayın Öcalan'ın açıklamalarıyla HDP'nin bugün stratejisi arasında bir fark yoktur" ifadelerini kullandı.
HDP'de bir fikir ayrılığının söz konusu olmadığını iddia eden Temelli, toplumsal barış adına cezaevindeki HDP'lilerin serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Bir gazetecinin, "23 Haziran'da HDP seçmenini İmamoğlu'na oy vermeye davet ediyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan Temelli, "23 Haziran'a giderken de 31 Mart'a giderken de hatta 24 Haziran'a giderken de hatta anayasa referandumuna giderken de ortaya koyduğumuz strateji nettir. Biz stratejik bir oy kullanıyoruz. Yani demokrasi cephesine çağrı yapıyoruz, Türkiye'nin demokratikleşme ihtiyacı vardır. Dolayısıyla oylarımızı, kişilere, partilere, bloklara angaje etmiyoruz. Burada da 23 Haziran'a giderken çok net söyledik: Bu bir demokrasi referandumudur. Demokrasinin önünde duran AKP-MHP Bloku'na karşı stratejik oyumuzu kullanacağız. Gücümüzü göstereceğiz" şeklinde konuştu.