CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimi ve gündeme dair diğer konular hakkında Gazete Duvar'dan Özlem Akarsu Çelik'in sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlere yönelik sözlerine de değinen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan mızıkçı çocuk gibi. Seçim yaptık kardeşim, daha ne istiyorsun sen? Hani sadece CHP’liler gibip oy kullandı dese anladım ama herkes gitti. İkinci kez iptali için gerekçe yaratmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerinin devamında İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu’nun ortak yayın öncesi yaptıkları görüşmenin basına servis edilmesine tepki gösterdi. “İsmail Bey’i tercih eden Binali Bey. Binali Bey ile iki kez telefonla konuştu. Ekrem Bey zaten bir basın toplantısı yapacaktı oraya gidip görüşüş. Gizli kapaklı bir görüşme değil" diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Ayıp olan o otel yönetiminin, o görüşmenin kayıtlarını servis etmiş olması. Yarın o otelde ne olacak? O otel artık müşteri açısında güven veren bir otel değil. Otel yönetiminin özür dilemesi ve istifa etmesi lazım. O otelin sahibinin de otelini kapatması lazım. Dünyanın her tarafında böyle bir rezalet olduğu zaman çıkar özür dilerler. Bu görüntüleri servis edenlerin işine son verirler."
“Demirtaş haklı. Kürt kökenli ya da Kürt vatandaşlarımızı Ekrem Bey’e ilgi göstermesi onların hoşuna gitmiyor. Diyarbakır’a gidip ‘Kürdistan’ sözcüğünü kullanıyorlar ama Selahattin Bey aynı sözcüğü kullandığı için hapse atıyorlar. Bu aklın, mantığın alacağı bir şey mi? Kürdistan lafını kullandı diye milletvekilini parlamentodan atıyorlar ama eski Başbakan, eski TBMM Başkanı kullandığı zaman, kendi partisinden olduğunda hiçbir şey olmuyor. İyi de o adamı niye hapse attınız? Ne işi var Selahattin Bey’in hapiste? Kaldı ki hiçbir siyasetçi siyasal düşüncelerinden dolayı hapse atılmamalı."
Erdoğan’ın Ahmet Kaya’nın Paris’te bulunan mezarını, ailesinin istemesi halinde Türkiye’ye getirilebileceği yönündeki açıklaması hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, “Oy kaygısıyla yapıyorlar. Bir sanatçıyı seviyorsanız oy kaygısıyla değil, sanatçı olduğu için seveceksiniz. Ve onun bu ülkenin sanatına kültürüne yaptığı katkı dolayısıyla seveceksiniz. Her şey olabilir ama sanatçı olmak kişinin elinde olan bir şey değil. Ben sanatçı olamam. Sanatçı olmak için başka meziyetlere sahipti. Ahmet Kaya da bu ülkenin güzel bir sanatçısıydı. Her görüşten insan onun türkülerini, şarkılarını büyük bir keyifle izlerdi. Şimdi oy alayım diye “ailesi isterse mezarını getirebiliriz” diyorsunuz. Dün niye aklına gelmiyordu da seçim günü aklına geldi sormazlar mı adama? Samimi değiller" görüşünü dile getirdi.