Teknoloji yalnızlıktan kurtarıyor

Sosyal medya ortamlarının sayısı ve yaygınlığı arttı. Ancak yalnızlığı alması gereken sosyal medya insanları daha çok yalnızlığa itiyor. ‘Aloha Live’ uygulamasının yaratıcısı Dr. Orkide Saltık, Yeni Şeyler Rehberi programında sosyal medyada herkesin her yaptığını söylemesinin insanların daha az konuşmasına neden olduğunu vurguluyor. Saltık, insanların birbirleriyle tekrar konuşabilmesini sağlamak için hayata geçirilen bir sohbet uygulaması olan ‘Aloha Live’ ile yalnızlığı nasıl azalttıklarını anlattı:

‘DERSTE ÖĞRENCİLERDEN ÇIKAN BİR FİKİR’

“Girişimcilik benim hayatımda hep vardı. Belli bir yaşa geldikten sonra belli şeyleri başarma duygusu da zorluyor. 1.5 yıl önce ders anlatırken bir fikir geliştirdik öğrencilerle. Müşteri ilişkileri yönetimi dersi verirken müşterinin çok seçeneğinin olduğu ama duygusal olarak yalnız olduğunu fark ettik. Bu yalnızlığı gidermek için neler yapabiliriz derken bu fikir çıktı ortaya. Fikrimiz bir uygulama üstünden eğitimli dinleyicilerle her gün 15 dakika ne konuşmak istiyorsa onu konuşma üstüne dayalı. Yazılı bir sohbet olacak bu. İnsanların kendilerini çok fazla göstermek istememesi yüzünden uygulamanın içine sadece yazılı görüşmeleri koyduk. Her iki taraf da daha rahat etti bununla.

Sosyal medyada herkes birbirinin ne yaptığını görüyor iletişim kurmaya gerek kalmıyor. İnsanların birbirini takip etmesi için çıkan bir şey değil bu trendler için yapılmıştı. Ama herkes ne yaptığını paylaşır oldu. Bizim onlarla konuşmamıza gerek kalmadı çünkü ne yaptıklarını hep biliyoruz. O kadar detaylı görüyoruz ki her şeyi onları aramaya gerek duymuyoruz. Bir yerden sonra aramama ihtiyacı doğdu. İnsanların arama konusundaki cesareti de düştü. Konuşulan konular erozyona uğradı. Bir şeyle anlatmak isteyen insanlar birbirini dinleyecek birini bulamamaya başladılar. İnsanlar birbirlerini dinleyecek sabra da sahip değiller artık. Bu tarz uygulamalarda karşılarında canlı birini değil bir robotu bekliyorlar. Ama bizde gerçekten canlı dinleyiciler var. Birinin telefonu eline alıp cevap vermesi süre alıyor tabi.

‘ÇÖZÜMÜ BİZ VERMİYORUZ’

WhatsApp’ta bile mesaj yazdığınızda karşınızdaki kişi size bir zaman sonra mesaj yazıyor. Burada dinleyici sizi dinliyor. Sizinle konuşmayı kapatamıyor. 15 dakikayı etkin değerlendiriyor. Dinleyicilerimizin hepsi gönüllü ve bunu da karşı tarafa yansıtıyorlar. Biz bir terapi veya psikolojik danışmanlık yapmıyoruz. Dinleyicilerin hepsi hayatın içinden kişiler. Herkes referansla katıldı. Bu eğitimle biz kişilere kendi birikim ve tecrübeleriyle bizleri dinlerken tavsiye vermesi eğitimi vermiyoruz. Bizim amacımız çözümü kendisinin bulması. Konuyu kendisinin anlamasını sağlamaya çalışıyoruz.

Biz artık nasıl dinleyeceğimizi bilmiyoruz bunu unuttuk. Bizim eğitimlerimiz o yüzden dinlemenin nasıl yapıldığını hatırlatıyor. Eğer günlük 15 dakika yetmezse bunun da çözümleri var. Herkese her gün 15 dakika ayırmak ciddi bir özveri. Eğer birisi daha uzun konuşmak isterse kredi alabiliyor. Bunlar kahve, pasta ve dondurma olabiliyor. En değerlisi pasta.

Dinleyiciler için bir kredilendirme sistemi yaptık. Burada amacımız para kazanmak değil, marka yaratıp insanlara fayda sağlamak. O yüzden adını sosyal sorumlu proje koyduk. Önceliğimiz para değil. Gönüllüler için de değil. Ama kişi kredi almışsa bunun bir kısmını dinleyiciye veriyoruz.

Bugüne kadar 100 bin dakika konuşmuşuz. 5 bin sohbet açmışız. Burada karşımıza çıkan olgu, Türkiye’nin her şehrinden gelen dinleyiciler var. Erkeklerde kadın erkek iletişim problemi var. Kadınlarda ise sevgi eksikliği var. Şu anda erkek egemen bir profil var çünkü erkekler kadınlara göre teknolojik şeylere daha dikkatle bakıyor. Cinsellikle başlayan sohbetler çok içten konuşmalara gidiyor. İnsanların yalnızlığını gidermeye cinsellikten daha çok ihtiyaçları var.”