Ahmet Hakan, "Böyle mi kazanacaksınız?" başlığıyla yayımlanan yazısına "Diyalog kurma çabası yok. Onun yerine laf sokma çabası var. ’Ey ünlü! Sen neden rahatsızsın? Hele gel bir konuşalım’ demek yok. Onun yerine. ‘Yediği kabı pisleyen ünlüler! Hepiniz nankörlersiniz!’ diye hakaret var" ifadesiyle başladı.
"Kucaklaşma arzusu yok.
Onun yerine...
Uzaklaştırma gayreti var.
’Her şey çok güzel olacak’ diyenlerin derdini anlama çabası yok.
Onun yerine...
Öyle diyenlere yönelik fişlemeler ve tehditler var.
İkna edip oy almak diye bir dert yok.
Onun yerine...
Korkutup ses kestirmek gibi bir dert var.
Temiz ve güzel bir üslupla konuşmak yok.
‘Senin adalet terazini sileyim’ türü küfre yatkın imalar var.
Yakınlaştırmak yok.
Onun yerine...
Uzaklaştırmak var.
’Bir kişi bile çok önemli... Bir kişi bile!’ diyen yok.
Onun yerine...
‘Ne yapsam da binlerce kişinin kafasını bozsam’ diyen binler var.
Sevdiren yok.
Onun yerine...
Nefret ettiren var.
Onun yerine...
‘Bunlar benim şehrimde asla sahne alamaz’ diyen ambargo kafası var.
‘Yok’lar bunlar.
‘Var’lar da bunlar.
Ondan sonra da...
‘Daha düne kadar kimsenin adını sanını bilmediği Ekrem İmamoğlu gibi biri, Binali Yıldırım gibi bir markayı nasıl geçer’ falan diye hayret ediyorlar.
Böyle yapmaya devam ederseniz.
Daha çok hayret edersiniz."