Emniyet tarafından hazırlanan raporda, Hilef için "Yeni Zelanda'daki terör saldırısına misilleme olarak Çanakkale'de yapılan Anzak Günleri etkinliklerine yönelik IŞİD terör örgütü adına eylemsel faaliyetlerde bulunabileceği değerlendirilen" ifadelerine yer verildi.
Sabah gazetesinden Nazif Karaman’ın ulaştığı belgelere göre 23 Nisan günü yapılan gizli bir operasyonla yakalanan Hilef, önce örgütle bağlantısını inkâr etmeye çalışsa da telefon kayıtları ve diğer belgeler önüne konulunca bağını itiraf etmek zorunda kaldı.
Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Abdulkerim Hilef adlı IŞİD üyesinin iki ayrı GSM hattında örgütsel bağlantılar tespit edildi. Hilef'in bu bağlantıları telefonunu formatlayarak yok etmeye çalıştığı da Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi'nce tespit edildi.
ÖRGÜT MENSUPLARI BİRBİRİNİ ELE VERDİ
Hilef'in, Nisan ayı başında Osmaniye'de yakalanıp gözaltına alınarak tutuklanan Abdurrahman El Abit ve Usama Salama adlı iki IŞİD mensubuyla yoğun telefon görüşmesinin bulunduğu tespit edildi.
Hilef'in yakalanmasının ardından Osmaniye'de tutuklanan iki IŞİD mensubunun ifadesine başvuruldu. Bu iki şahıs, ifadelerinde Abdülkerim Hilef'in 2015'te örgüte katıldığını itiraf etti. Bunun üzerine Hilef tutuklandı.
Hilef'in emniyet güçlerine verdiği ifadede ise şunları söylediği öğrenildi:
"2107'e kadar Suriye'de ailemle yaşadım, çobanlık yaptım. İdlib'ten Şanlıurfa'ya geçtikten sonra önce İstanbul'da, 2018'de de Tekirdağ'da bir plastik fabrikasında çalışmaya başladım. Savaştan kaçmak amacıyla Türkiye'ye yasadışı yollardan giriş yaptım. Deyrizor IŞİD kontrolündeydi ve IŞİD örgüte katılmayanları öldürüyordu. Bu yüzden kaçtım. İlk olarak Urfa'da Tel Abyad'ın karşısında kurulan çadır kentte kaldım. Sonra Basil isimle Suriyeli bir şahıs vasıtasıyla İstanbul'a getirildim. Bu kişinin IŞİD'la alakası yoktur."
Abdulkerim Hilef'e sorgusunda IŞİD'lilerin kullandığı Telegram uygulamasını (Reina saldırganı da kullanıyordu) kullanıp kullanmadığı da soruldu.
'IŞİD'DE EĞİTİM ALDIM'
Hilef, "Az da olsa kullandım" dedi. Hilef, ifadesinde devamla şunları söyledi:
"Ben terör örgütü hakkında fazla bilgi sahibi değilim. Bildim kadarıyla zalim insanlardır ve savaşçılardır. Benim bu örgütle bağım yoktur. Ancak 2016 yılında Suriye'de olduğum dönemde bu örgüt beni
Hilef'e Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında iki şahsın kullandığı telefon dökümlerinin ayrıntıları gösterilince de "Osmaniye'de sorgulanan Abit ve Salama'yı Suriye'den tanırım. Köylülerimdirler" dedi. Abit ve Salama da Hilef'in 2015 yılında IŞİD saflarında bulunduğunu doğruladı. Sorgusunda telefonunu neden formatladığı sorulunca Hilef önce şu yanıtı verdi:
"Telefonuma format attığım doğrudur. Ancak bunun sebebi IŞİD terör örgütü değil, telefonuma bulaşan virüsten kurtulmaktı" Ardında da "Ben Abit ve Salama'nın Osmaniye'de gözaltına alındıklarını duyunca bana herhangi bir zarar gelmesinden korktum ve yeni bir hat alıp kullanmaya başladım" dedi.
CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
İfadeleri çelişkili bulunan Abdulkerim Hilef tutuklanarak cezaevine gönderildi.
IŞİD, daha önce Türkiye'de 2016 yılında Atatürk Havalimanı ve Reina saldırıları gibi büyük çaplı terör eylemlerine imza atmıştı.
Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı açısından önemli cephelerinden Çanakkale'ye saldırı planı açığa çıkan örgüt daha önce İstanbul'u hedeflediği yönündeki yazıların olduğu Konstantinopol isimli bir dergi de yayınlamıştı.