Kılıçdaroğlu'na göre seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında İstanbul'da seçim sonuçlarını kabul etmiş görünen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "seçimin iptali" için ısrar noktasına taşıyanlar, "İstanbul'un rantını yiyen yakın çevresi'':
"İstanbul rantını, İstanbullu'ya vermek istemiyorlar. Bir avuç kişiye, bir avuç AK Partili'ye vermek istiyorlar. İstanbul'un rantı o kadar değerli ki, burada milyon dolarlar var. Halkın, milyonlarca kişinin sefaletinin önlenmesini istemiyorlar. Kendilerine muhtaç, bir dilim ekmeğe muhtaç olsun ki 'ben ona ekmek verdiğim zaman bana oy versin.' Bu anlayışı yerleştirmek istiyorlar, geniş kitlelere".
Kılıçdaroğlu, İstanbul'a geçici belediye başkanının belediye meclis üyeleri arasından değil de İçişleri Bakanlığı tarafından atanmasına "Ortada yasa yok ki, bizim anladığımız anlamda bir hukuk devleti olmaktan çıkmış Türkiye" sözleriyle tepki gösterdi. Peki "hukuk devleti olmayan yerde nasıl mücadele edecek?"
CHP lideri "demokrasinin uzun soluklu bir mücadele" olduğuna vurgu yapıp, şu görüşleri dile getirdi:
"Demokrasinin kurallarına uyulmuyor diye, bizim mücadeleden vazgeçmemiz, alanı tamamen totaliter yönetime, diktatörlüklere bırakmak olur. Biz kararlılıkla her koşulda mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasi gelinceye kadar bizim mücadelemiz sürecek..."
SAADET VE DSP'NİN ADAYINI ÇEKMESİNİ İSTEYECEK Mİ?
31 Mart'ta olduğu gibi yerel seçimlere İYİ Parti ittifakı ile gideceklerini bir kez daha vurgulayan Kılıçdaroğlu, kendi adayını çıkaran Saadet Partisi ve Demokratik Sol Parti'den adaylarını çekmelerini isteyecek mi?
Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu'nu ziyaret ederek, seçim sürecine ilişkin görüş alışverişinde bulunacağını anlatan Kılıçaroğlu, "Biz zaten buna 'millet ittifakı' dedik. Demokrat Parti de dahil olmak üzere.. Biz zaten Ekrem beyi (İmamoğlu) CHP'nin adayı olarak göstermedik, millet ittifakının adayı diye lanse ettik. Saadet aday gösterdi ona da saygı gösterdik, çünkü ittifakı öngören bir yasal düzenleme yok yerel seçimlerde. Ama partiler aday göstermeyerek karşılıklı destek verebiliyor" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde ittifak yapmak için görüşmediği tek parti DSP'ydi.
Aracılarla nabız yoklanmış, ancak iki taraf koşullarda uzlaşılamayacağı anlaşılınca DSP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına Muammer Aydın'ı aday göstermişti.
Ancak, bu kez Kılıçdaroğlu görüşme mesajını doğrudan "DSP ile görüşeceğiz, Demokrat Parti ile de görüşeceğiz" sözleriyle verdi.
BOYKOTA NEDEN KARŞI ÇIKIYOR?
Seçimin iptal kararının hemen ardından yapılan olağanüstü toplantılarda "boykot" dahil bütün seçenekler tartışılmıştı. Boykot seçeneğine baştan beri sıcak bakmadığı bilinen Kılıçdaroğlu, bu konudaki soruya da şu yanıtı verdi:
İstanbul için seçim kampanyasını zaten başlattıklarını belirten Kılıçdaroğlu, bunu bir "Türkiye seçimi" havasına sokmayacaklarını, bir yerel seçim çalışması yürüteceklerini anlattı. "Tabii İstanbul'a gelip, Ekrem beyin kazanmasına yönelik çaba harcayanlar olursa, başka kentten kırsaldan insanlar gelebilirler, memnun oluruz" diyen Kılıçdaroğlu, diğer büyükşehir belediye başkanlarından destek alınıp alınmayacağına ilişkin soru üzerine de, yol haritasının önümüzdeki hafta netleşeceğini belirtti:
"Yol haritası şöyle; kim İstanbul'un hangi bölgesinde çalışacak, yani birincisi yol haritası nasıl olacak, iki söylemler ne olacak. Bununla ilgili özel bir çalışma yapıyoruz. Bu da kısa süre içerisinde biter. Bu çalışmayı parti dışından bir gruba, bir şirkete yaptırıyoruz."