‘OKURU ÖZGEÇMİŞLE ŞARTLANDIRMAK…’
“Bir metnin, yazarın özgeçmişiyle çok da ilişkili olmadığını düşünüyorum. Yazar, metinde kendi ‘ben’ini konuşturmuyor. Yazar başka bir kurgusal benlik üstünden konuşuyor. Yazmak da benim için kendimin dışına çıktığım, ben olmadığım bir deneyim. Bununla paralellik oluşturacak bir özgeçmiş kurgulamak bana makul gelmiyor.
Okuyucu da kitabı eline alıp, kapağı çevirdiğinde karşısına çıkacak ilk şey, yazarın özgeçmişi oluyor. Yazarın özgeçmişi adeta metne bir girizgah gibi oluyor. Okuru özgeçmişle şartlandırmak, ‘Bakın ben buyum’ gibi bir nedensellik, metni daha okumadan tıkamaya başlıyor. Yazar olarak özgeçmişinizi okuyucuya dayatmanız metnin okunabilirliğini bozuyor.”
‘YAZDIĞIM ŞEYLERİ SÜREKLİ YENİDEN YAZIYORUM’
‘Anakronik’ isimli eserini 2013’te yazmaya başladığını, 2015 ortasında bitirdiğini söyleyen Tecimen, “Bitmedi, yazmaya devam ettim. Yazdığım şeyleri sürekli yeniden yazıyorum. Metin, hacim olarak dört yıl önce bitmişti fakat tamamlandığını hissedemedim. Kitap, 1 ay önce yayınlanana kadar sürekli değişiklik yapmaya devam ettim” dedi.