Ankara ise S-400'ler konusunda ‘geri adım yok' mesajlarını vermeye devam ediyor. Rusya dönüşü uçakta soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "S-400 füze savunma sisteminin Temmuz'da teslimi söz konusu idi, belki öne de çekilebilir" derken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "ABD Patriot satmak istemezse yarın biz ikinci S-400'ü de alabiliriz, başka bir hava savunma sistemi de alabiliriz" diye konuştu.
"ABD İLE SORUNLAR S-400 ALIMI İLE SINIRLI DEĞİL"
Türkiye-Amerika ilişkilerini, S-400 tartışmalarını Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Sputnik'e değerlendirdi. "Türkiye'nin ABD ile yaşadığı sorunlar S-400 alımı ile sınırlı değil" diyen Ünal, ABD'nin asıl kendi suçlarını örtbas etmek için S-400'lerin alımıyla ilgili olarak Türkiye'nin üzerine geldiğini söyledi. ABD'nin büyükelçilik personelinin yargılama sürecine ilişkin de talepleri olduğunu, buna karşı da yaptırımlar konusunu gündeme getirdiğini hatırlatan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DİYELİM Kİ S-400 ALMAKTAN VAZGEÇTİ NE OLACAK?"
Bunu yapması çok yanlış olur benim değerlendirmelerime göre ama diyelim ki Türkiye S-400'leri almaktan vaz geçti, ne olacak? Yani PYD konusunda nasıl anlaşacağız ABD ile? ABD, PYD'ye verdiği bütün silahları toplayıp, PYD'li teröristleri tek tek derdest edip Türkiye'ye mi teslim edecek veya Ortadoğu'da herhangi bir şekilde bir Kürdistan kurma çabasından vazgeçtiğini sadece söylemekle kalmayıp uygulamada bunu gösterecek mi?"
"NATO MÜTTEFİKLİĞİ KAĞIT ÜZERİNDE KALDI ARTIK"
"S-400'LERİ ENGELLEMEYE ÇALIŞMANIN AYRI BİR STRATEJİK BOYUTU DA…"
"Dolayısıyla S-400'ler aslında Amerika'nın bir terör örgütüne verdiği desteği ifşa etmeyi, göstermeyi engellemeye yönelik bir çaba aynı zamanda. Tabi S-400'leri engellemeye çalışmanın ayrı bir stratejik boyutu da şu; eğer Türkiye Rusya'dan sadece S-400'leri almakla kalmaz bir sonraki aşamada bu tür silahların ortak üretimi, teknoloji transferi ve Türkiye'nin bayağı ilerlemiş olan kendi silah, savunma sanayiini geliştirmesi ihtimalinden çekiniyor. Yani ABD'nin bir pazarı ve aynı zamanda ‘hayır bunu şöyle kullanamazsın, bunu böyle yapamazsın' diyebileceği bir ülke olarak kalmasını istiyor. Ama bu İlanihaye devam edemez.
"TÜRKİYE S-400'DEN VAZGEÇERSE DEVLET OLMA NİTELİĞİNİ KAYBEDER"
"Eğer Türkiye bugün ABD'nin baskılarıyla S-400'leri almaktan vazgeçerse devlet olma niteliğini kaybeder, uluslararası dünyadaki saygınlığını kaybeder" diyen Prof. Dr. Hasan Ünal, Türkiye'den baskılara boyun eğmesinin de beklenemeyeceğini kaydetti. ABD dış politikada hata yapma şampiyonluğunu kimseye bırakmayan bir ülke olduğunu kaydeden Ünal, ABD'nin tamamen yanlış yolda olduğunu söyledi. Ünal, "Türkiye S-400'lerin alımından vazgeçemez" dedi.
"AMERİKA YAPTIRIM DEVLETLERİ GİBİ BİR ŞEY OLDU"
"TÜRKİYE'NİN DE ELİNDE YAPTIRIM MEKANİZMALARI VAR"
Türkiye'nin de elinde yaptırım mekanizmaları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ünal, "Mesela, Türkiye bir NATO üyesi olarak ABD'nin NATO'ya getireceği ve Rusya'yı hedef alan bütün askeri ve siyasi kararları peş peşe veto etmeye başladığını düşünün. ‘Hayır ben bunları kabul etmiyorum, Rusya benim dostum, yakın komşum' diye. Ne diyeceksiniz? İncirlik'teki mesela uçuşları durdurmakla başlayın. Bir sonraki aşamada NATO'ya Türkiye başvurur mesela resmen ve diyebilir ki ABD'nin ben silahlı kuvvetlerini teröre destek veren silahlı kuvvetler olarak ilan edeceğim çünkü karşımdaki Türkiye'nin ulusal bütünlüğüne ve milli güvenliğine doğrudan tehdit oluşturan PKK'ya PYD'ye tırlarca silah veriyor bu adamlar. Yani Türkiye eli boş bir ülke değil" diye konuştu.
"TÜRKİYE SADECE S-400'LERİ ALMAKLA KALMAMALI…"
Bugünkü ABD yönetimi ile sağlıklı bir şeyin konuşulabilmesinin de mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Hasan Ünal, "Bu da şu anlama geliyor, Türkiye mutlaka ve mutlaka sadece S-400'leri almakla kalmamalı. Türkiye S-400'lerin alımını Rusya ile ortak silah üretme, teknoloji transferi ve bütün bunlardan elde edeceği know-how ile kendi silahını yapma yönündeki girişimlerle desteklemelidir" dedi.