AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul'da 31 Mart yerel seçimi sonuçlarına itirazlara ve oyların yeniden sayılmasına ilişkin olarak şu açıklamalarda bulundu:
* Bugün ise kalan bütün ilçelere ilişkin yani 38 ilçeye ilişkin oyların tamamı sayılsın diye il seçim kurulu üzerinden YSK’ya müracaat etmiş olacağız. Biz bu işte bir gariplik var demiştik. Hem maddi hataları fark ettikçe hem de başka bulgulara ulaştıkça bunun böyle olacağını öngördük.
* Aslında Türkiye’de şöyle seçimlerin sonuçlarına bakıldığında şöyle bir sonucu herkes ifade eder: Saha çok büyük partinin daha çok birinci olanın aleyhine bir takım işlemler yapılır. Nasıl oluyor da (Ekrem) İmamoğlu’ndan hiç gitmezken AK Parti’den çok fazla sayıda başkalarına gidiyor?
* Şu andaki fark ne kadar? Bakınız, CHP en baştan açıkladı, 29.408 arada fark var. YSK’nın açıklamaları da adeta o düzeydeydi. Ama bir takım sandıklar gelmemişti. Onlara göre de 30.000'leri bulan fark vardı. 29.000'den geldiğimiz sayı 16.442. Şu anda geldiğimiz noktada 29.000'lerden bahsetmiyoruz. Bunu zaten kazandığını söyleyen kişiler de itiraf ediyor. Şu anda geldiğimiz rakam 14.442. Arkadaşlar düzeltelim, 16.000. Resmi 3 gün sonra nerelere inecek göreceğiz. Resmi rakamları konuşalım o zaman. 16.442.
* 'Bu İstanbul seçimleri en şaibeli seçimlerden birisidir, belki de en şaibelisidir' dedik. Daha önce birçok belge size gösterdik ama bugün bahsedeceklerim şu ana kadar hiç telaffuz etmediklerimiz. Arkada çok daha konuşacaklarımız var. Biz İstanbul seçimlerinde şaibe kokusu var derken rastgele söylemiyoruz.
* Bu iş 2017’den itibaren sistemli bir şekilde yapılıyor ise, aradaki farkın da bu kadar az olduğunu gördüğümüze göre biz bunu adına ne diyeceğiz?
* Bir başka örnek, seçim kanunları kitapçığı var önümde 298 sayılı kanun var biliyorsunuz, seçimlerin temel hükümleri kanunu, biz 23. ve 22. Maddede bir değişiklik yaptık. 24 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde yaptık ve dedik ki bu sandık kurulu başkanları, şaibe kavramını niye kullandığımızın gerekçesi olacak noktalardan bir tanesi, sandık kurulu başkanlarından ve kuruldan birisi mutlaka kamu görevlisi olacak dedik.
* 23/6 madde ise, o da memur üyenin nasıl olduğunu söylüyor. Bakınız kanun çok açık buradan bir takım rakamlara size aktarma noktasına geleceğiz. demek ki sandık kurulu başkanları ve üyeleri mülkü irade tüm liseyi hazırlıyor ve seçim kuruluna iade ediyor. Eğer yerine gelmeyen varsa o kalan yedeklerden yerine koyuyor. Size çok ilginç bir şey söyleyeyim; Büyükçekmece dedik 522 sandık var. Mülki idare 3071 kamu görevlisi listesini seçim kuruluna teslime diyor ne hikmetse mülkü idarenin verdiği listenin içinden 1544 kişi alıyor. Bu listenin tamamın dışına çıkarak 642 kişiyi sandık başlarına yerleştiriyor. Toplam sandık sayısı 193, verilen ne 3124. Bunlar bırakılıyor bir kısmı bırakılarak 642 kişi dışarıdan alınıyor. Bu verdiğim sayılar Maltepe ilçesinden.
* Bu kadar ince işçiliği çıkartmak kolay mı? Biz diyoruz ki sandığın başında bir şeyler oldu. En yetkisi kişilerce yapılmış olabilir diyoruz biz. Bu kadar usulsüzlük yapılmışsa e soruyorum, bunun adı nedir?
* Kişi ötesinde bir organize iş var bu işin içinde. Bu işi YSK'ya yıkmayalım.
* İstanbul’da sadece bugün itibariyle yüzde 4’lük bir sayım gerçekleştirilmiştir. Bunun sonucu da manzara budur. Baştan beri ifade ettiğimiz suistimaller budur. Bu günlerden sonra vereceğimiz örnekler ortadadır. Buna organize usulsüz bir iş demeyiz de neye deriz diye beni düşündürtüyor. Beni en fazla hayrete şu düşürüyor. Biz 'Siz yaptınız, sen yaptın' demiyoruz ama birileri bu işi yapmış. Bu işim mağlubu da galibi de belli değil. Bu usulsüzlükleri kim yaptı? Acaba bu işin ucu kimlere nerelere dayanıyor diye düşünmeli, bu işlerin açığa çıkması için yardım etmelidir.