Kılıçdaroğlu'ndan Temelli yorumu: Bir siyasi lidere 'Şöyle konuş' deme yetkisine sahip değilim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyet'ten Didem Özel Tümer'in sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirilerine “Biz dinlemiyoruz. İstediği kadar konuşsun. Yalan ve iftira üzerine kampanya götürülebilir mi? Beka, terör, PKK, YPG… Bunları söylüyor. Onun bütün dünyasında ben varım. Başka konu bulamıyor” yanıtını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin açıklamalarını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Biz herkesin oyuna talibiz. Temelli'nin kendi görüşüdür. Ben kalkıp da bir siyasi lidere, ‘şöyle konuş' deme yetkisine sahip değilim. Biz sandıkta ittifak dedik. En çok da AK Partili vatandaşların oylarına talibiz" dedi.

Tümer'in soruları ve Kılıçdaroğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- "İslam dünyasından kaynaklanan terör" ifadeniz Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından eleştirildi.

Erdoğan, aslında tükenmişliği yaşıyor. Türkiye'nin geleceği ile ilgili kafasında hiçbir şey yok. Türkiye'nin bir kalkınma planı bile yok. Ekonomiden söz edemiyor işsizlik patlamış, mutfaktan söz edemiyor, enflasyon var. Erdoğan neyle uğraşıyor? Yerel yönetimlerle ilgili bir proje mi açıkladı? Hayır. Kendisine göre bir gündem oluşturmaya çalışıyor. İstiyor ki ben de o gündemin bir parçası olayım. Ben o gündemin bir parçası olmayacağım. Ben halkın gündemini izliyorum, sorunlarını dile getiriyorum.

Yeni Zelanda'daki olay… İslam karşıtı, ırkçı terörü kınadık, lanetledik. Sadece İslam dünyasının değil, Batı dünyasının da lanetlemesi lazım. O teröristin yetişmesini sağlayan, atmosferi yaratan Batı dünyasının oturup düşünmesi lazım. Yarın başka bir ülkede olursa ne yapacağız? Batı dünyasını dostça uyarmamız lazım. Ama onun dünyadan haberi yok, dünyayı okuyamıyor. Onun bütün dünyasında ben varım. Kılıçdaroğlu'na saldırırsam… Başka konu bulamıyor. Bazen bana bazen Meral Hanım'a bazen Temel Bey'e saldırarak, topluma öfke, kin tohumları ekerek kendisine çıkış arıyor. Mutfakta yangın var birilerinin bunu hatırlatması lazım. Ben şahsen acıyorum, kızmıyorum, acıyorum. Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz. Adam bunun farkında değil.

'HERKESİN OYUNA TALİBİZ'

— HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin, "Mansur Yavaş da Ekrem İmamoğlu da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir" açıklaması için ne diyorsunuz?

Biz herkesin oyuna talibiz. Sezai Temelli'nin kendi görüşüdür. Ben kalkıp da bir siyasi lidere, bir siyasi genel başkana şöyle, böyle konuş deme yetkisine sahip değilim. Ama biz sandıkta ittifak dedik. Herkesin oyuna talibiz. Ekrem İmamoğlu, İsmail Ok, Mansur Yavaş da talip. En çok da AK Partili vatandaşların oylarına talibiz. Onların ciddi oyu ve rahatsızlıkları var. Neden AK Partili kardeşlerime ‘oturup bir vicdan muhasebesi' diyorum. Bunun için. Kim oy verirse teşekkür ederiz.

- Cumhurbaşkanı suçlama yöneltiyor…

Biz de dinlemiyoruz. İstediği kadar konuşsun. Dinlenecek bir şey yok. Yalan ve iftira üzerine bir kampanya götürülebilir mi? Akıl var mantık var. Beka, terör, PKK, YPG… Bunları söylüyor. Dünyası bunlardan oluşmuş. Yahu ülke nereye gidiyor, vatandaşın derdi ne? Bunlardan bihaber. Çünkü sarayda böyle bir dert yok. Sarayda herkesin keyfi yerinde. Ama topluma dönüyorsunuz binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Saraydaki bunun farkında mı?

‘İSTANBUL'U ALACAĞIZ'

- Kampanyanızda İstanbul'a ağırlık vermenizin nedeni ne?

İstanbul'da başaracağız. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kent. O kenti kendi özgün kimliğine kavuşturmak, yaşanabilir bir İstanbul haline getirme, sorunlarını çözmek için mücadele edeceğiz.

- Üç büyük kenti kazanırsanız siyasette yön değişir mi?

Hayır. Nasıl olsa normal seçimler 4.5 yıl sonra. Bu yerel seçimleri aldığımız zaman, halk bir kentin sorunları akılcı yöntemlerle nasıl ve kimler tarafından çözülür daha yakından görecek.

- Devlet Bahçeli seçim sonrası yaptığı açıklamalarla bir süredir siyasetin yönünü belirliyor. Yeni bir çıkış bekliyor musunuz?

İzin alırsa bir çıkış yapabilir.

- Erken genel seçim gündeme gelirse tavrınız ne olur?

Erken seçimin gündeme geleceğini pek düşünmüyorum.

- İttifakların fayda sağladığını gördünüz mü?

Yerel seçimlerde iş birliği yaptık. Demokrasiden yana olanlar bir araya geldikleri zaman daha rahat anlaşabiliyor. Ortak bir iklim yaratabiliyorlar. İş birliğinden biz de memnunuz, diğer partiler de memnun. Bir başarı elde edilecektir.

- Sizce ittifaklar yerel seçimden sonra da devam edecek mi?

Yüzde 100 iş birliği, yüzde 100 mutabakat aramak yanlış olur. İYİ Parti'nin, Saadet Partisi'nin, bizim, zaman zaman parlamentoda ayrıştığımız alanlar olabiliyor. Siyaset yönetme tarzımız, bir başka partinin görüşü ile bağdaşmayabilir. Ama demokrasi, insan hakları konusunda, yani evrensel değerler konusunda bir işbirliğimiz var, bu parlamentoya da yansıyor.

- Bu ortaklığın devamı, bir alışkanlık haline gelip 2.5 partiyi yaratır mı?

Onu gelecek gösterir. Bugünden tahminde bulunmak doğru değil. Referandumda sadece CHP, İYİ Parti, Saadet Partili değil, AK Partililerden de ‘hayır' diyenler vardı. Ülkenin kötü yönetiminden kaynaklanan ciddi endişe var ve halk bu endişe içinde çıkış yolu arıyor. Yerel yönetimler bu çıkış yolunun ilk basamağı. Normal seçimlere kadar zamanımız var.

- CHP-İYİ Parti iş birliğinde her iki partinin tabanı da aynı ölçüde gayret gösteriyor mu sahada?

Yüzde 100 her vatandaşın nasıl oy kullanacağını bilmiyoruz. Başlangıçta uyumu sağlamak biraz daha zordu. Adaylar netleştikten sonra uyum hızlı bir şekilde gerçekleşti.

- Parti içi muhalefet yerel seçim sürecinde sahada çalıştı mı? Parti içinde 1 Nisan hesapları var mı?

Herkes çalışıyor. Şu anda tamamen yerel seçimlere kilitlenmiş vaziyetteyiz. Yerel seçimler için çalışıyoruz.

- CHP'den istifa edip DSP'ye gidenler, seçildikten sonra CHP'ye dönmek isterlerse tavrınız ne olur?

MYK'nın bunu kabul edeceğini sanmıyorum.

'GÖZLER HER GİDİLEN YERDE LEYLEK ARIYOR'

Tümer, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yer verdiği yazısında şu gözlemini de aktardı:

"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bileğinde Balkanlarda ‘marteniçka’ adı verilen bileklik dikkatimi çekti. Kırklareli’nde bir partili hediye etmiş. İnanışa göre; bileklik takılırken bir dilek tutuluyor ve ancak bir leylek görüldüğünde çıkarılıyor. Kılıçdaroğlu’na dileğiniz ne diye sordum. 'Tahmin etmek zor değil' dedi. Kılıçdaroğlu’nun ekibindeki bir kaç kişide daha aynı bileklikten var. Gözler her gidilen yerde leylek arıyor."

​