"Balıkesir, Türkiye coğrafyasının en önemli illerinden biridir. Aslında hep birlikte cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Dağlarımız, denizlerimiz var, sorunlarımız da var. Bu güzel cennet gibi ülkede sorunlarımız var. Sorunları demokratik yollarla aşacağız. Şikayetlerimizi bir şekilde sandığa götürüp dile getireceğiz. Eğer biz bir Millet İttifakı oluşturuyorsak, ne benim ne de İyi Parti'nin Genel Başkanı'nın özel bir çıkarı yok. Ne için? Bu ülkede herkes huzur içinde yaşasın diye.
Geçmişte AKP'ye oy veren kardeşlerime seslenmek istiyorum. Türkiye'de tek söz sahibi ben olayım dedi, o yetkiyi de verdiniz. Yetmedi, 82 milyondan vergi aldılar, bu da yetmedi. Babalarımızın ve dedelerimizin kurduğu fabrikaları özelleştirdiler. Yetmedi, bir de üstüne 500 milyar da borçlandılar.
AKP'ye oy veren halkımın vicdanına sesleniyorum. 17 yıl 'Parlamentoda çoğunluğumuz olsun, istediğimiz kanunu çıkaralım, istediğimizi vali, istediğimizi kaymakam yapalım' dediler. Bu yetkileri verdiniz. Tamam da 17 yıl sonra bu ülkenin güzel insanlarını soğan patates kuyruğuna mahkum ettiler. Adına da, milletin aklıyla dalga geçiyorlar, varlık kuyruğu dediler. O kuyruk varlık kuyruğu olsa, ben o kuyruğun başında senin olacağını bilmez miyiz? O kuyruk varlık kuyruğu olsa en başına sen geçer millete tırnak ucu kadar bir şey vermezsin.
Ben bu ülkenin kum tanesini kimseye emanet etmem, gerekirse bu ülke için canımızı malımızı veririz.
113 milyon dolarlık pamuk, 15 milyon dolarlık tütün ithal ettiler. Kim zengin oldu? Yunanistan çiftçisi zengin oldu.
Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Dünyada bana bir örnek gösterin, dünyada hiçbir devlet yoktur ki, kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeksin. O silah fabrikasını yabancı ordulara satanların bekçiliğini yapanlar, asla ve asla milliyetçi olamazlar.
Erdoğan diyor ki Bay Kemal konuşuyor. E tabi konuşacağım. Bay Kemal olmaz kolay değildir. Bay Kemal olmak için, Trump aradığında papazı hemen bırakmamak gerekir. Bay Kemal olmak için, sabah oğlunu arayıp paraları sıfırlayın dememek lazımdır, kul hakkı yememek lazımdır.
İşine gelince vatan millet sakarya, işine gelince özel çıkarlar.
Her şeye zam gelecek, şimdi biraz frene bastılar, vatandaştan daha fazla nasıl oy alabiliriz diye.
Türkiye genelinde 7,5 milyon insanımız işsiz. Son 1 yılda 1 milyon 11 bin kişi işinden oldu. 1 yıldır en az 1 milyon hanede sorun var. Bu ülkede milyonlarca kişi işsiz, bunlara iş bulunması lazım. İsmail Ok, konuşmasında istihdam yaratacağını söyledi. İnşallah seni 1 Nisan'da başkanlık koltuğuna oturtacağız.
Cennet gibi bir ülkeyi cehenneme çevirdiniz. Her gün bir yalan, bir iftira. Ülkenin bütün televizyon kanalları 24 saat beyefendi için çalışıyor. Yeter be kardeşim 3 gün dur ya! İstediğin kadar iftira at, her yerde ‘hak, hukuk, adalet' diyeceğiz."
'YEREL SEÇİME GİDİYORUZ, SANIRSINIZ SAVAŞA GİDİYORUZ'
"Biz bir yerel seçime gidiyoruz, sanırsınız 'Allah Allah' nidalarıyla savaşa gidiyoruz. Hiç düşündünüz mü niye Erdoğan'ın ağzından savaş sahnesine düştü. Bak hanım kızım diyor ki 'kaybedecek'. Kaybedecek çünkü 17 yıldır hepimizi birbirimizle kafa kafaya tokuşturarak oy almaya alıştı ama deniz bitti.
Kuvayi Milliye şehrinin evlatları seçimler için ilk defa Balıkesir'e geldiğimde, ben gazi ve şehitler vakfı yönetmiştim. O dönemden tanıdığım bir şehit babası geldi bana dedi ki; 'ben terörist değilim' dedi. Bir fındık işçisi geldi Düzce'de 'ben terörist değilim' dedi. Sonra, Düzce'de bir pazara girdik. Soğuk, herkesin eli buz kesmiş. AKP'ye oy veren 25-30 yaşlarında bir delikanlı, marul, biber, patates satıyor. Döndü dedi ki, 'Meral Abla, ben terörist değilim. Burada rızkımı sağlamak için pazarcılık yapıyorum' dedi. Elbette değilsin, dediğimde, 'Ama Cumhurbaşkanı bize terörist dedi' dedi. Burada tekrarlıyorum, Cumhurbaşkanı size ‘terörist' dedi.
Bir genç kızımız geldi. Ben 'okumak istiyorum' dedi. Onun yanındaki başka bir kızımız da 82 puanla atanamadığını, mülakatta elendiğini ama 55 puanla yukarıda tanıdığı olan bir başkasının kazandığını söyledi. Bu kul hakkıdır.
Haram lokmayı bir kere yerseniz, sizin için her şey mübahtır. Bugün bizi yönetenler, işe sapa gelmez hakaretlerle bu milleti bölmeye çalışanlar, inanılmaz bir kayırmacılığın varolduğu ülkenin yöneticiliğini yapanlar, kendileri 48 bin liralık çay içerken, vatandaşın başına 100 gramlık çayı atamazlar. Ayıptır, günahtır, haramdır! 10 araba, 3 helikopter, 3 bin korumayla geziyor. Bir de milletin adamıymış, hadi oradan.
Bakın arpa ithalatı yapıyor bu ülke. Arpa her toprakta olur ama neden ithal ediliyor, çünkü Fransa'ya sözleri var. Siz açken Fransız çiftçisi bizden ceplerini dolduruyor. Sen burada toprağını ekip yetiştirdiğin ürünü pahalı ürettiğin için teröristlikle suçlanırken, İran'dan Mısır'dan soğan ithal edildi. Soğan yetiştiricisini terörist ilan etti. Birisi suratına ayna tuttuğunda da 'ben halkıma terörist diyecek kadar enayi miyim' dersin. Sen enayi değilsin, cin gibisin cin. Yaptıkların Gayretullah'a dokunuyor.
Bu seçimler yerel seçim. Ben seçilmeyeceğim İsmail Ok seçilecek. Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu seçilecek. Sanki Erdoğan seçilecekmiş gibi. Böyle bir yerel seçim olur mu? Yapmaya çalıştığı milleti dövüştürmek.
CHP ve İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi 24 Haziran'da 18 milyon oy almış. Şimdi o oyu vereni de, yöneticisini de terörist ilan etti. Bu çok büyük bir iftiradır. Şimdi diyorlar ki, "Sen konuş Abla biz öderiz." Beni önce para, sonra hapis ile tehdit etti. Ama en ayıbı ne? Diyor ki 'kaçacak deliği yok'. Kuvayı Millye'nin şehri Balıkesirliler. TBMM'yi kurabilmek için çekilen emekleri, büyüklerinizin ortaya koyduğu o emekleri biliyorsunuz. TBMM, Beyefendinin gözünde bir delik… Bu kadar şirazesi kaymış, şaftı bozulmuş bir siyaset adamını bu seçimde cezalandırmalı, o kulağı çekmelisiniz. Şöyle hafif morartarak çekin. Bu kulak moraracak.
Diyor ya televizyonda 'Beni iyi bilir'. Seni herkes biliyor. Kendini savunurken, 'Ben enayi miyim?' diyor. Buradaki mesele, enayi olmak… Yani sizi sevmiyor be kardeşim! İçinizden çıkıp geldiğini iddia etti. Şu anda tepenize tepenize çay atıyor, her yerde azarlıyor.
'ÖNCE DAMAT GİDECEK'
Beka da bitti. Temel, Meral, Kemal 5 harfli. Damat da, Recep de 5 harfli. 'İçine 3 harfli mi kaçtı acaba?' diyeceğim ayıp olacak.
İşin en komik kısmı da benle ilgili olanı. Diyor ki 'sözde İyi Parti'. Meral beş harfli, Kemal beş harfli, Temel beş harfli, ee Recep de beş harfli. Bizi Pensilvanya'dan Kandil'den talimat almakla suçluyor. Dikkatinizi çekti mi? FETÖ demiyor, Pensilvanya diyor. FETÖ gitti Pensilvanya geldi. (Erdoğan'ın "Kürdistan" dediği ve Öcalan ile görüşüldüğünü söylediği görüntüler izletildi)
Bu millet kimin dürüst, kimin yalancı olduğunu bilir. Bu kulağı çekeceksiniz. Ama komşularınızla, arkadaşlarınızla, dostlarınızla bunlar için kötü olmayacaksınız. MHP'ye, AKP'ye oy verenler benim kanımdır, canımdır, kardeşimdir. Ama 82 puanla mülakatta elenen kız çocuğunun yerine 55 puanla atanan genç kul hakkı yemiştir. 'Ülkücüler Fatiha'yı bilmezler' dedi. Kürdistan, dediğin Irak'ın Kuzeyi kadim bin yıllık Türkmenelidir. Önce onu öğren. Fesli'den tarih öğrenirsen böyle olur. Bu arkadaşa kim söverse yan yana gelir. Geçen gün de 'Türkiye hukuk devletidir' dedi. Gülesim geldi, aklıma Brunson geldi.