‘İSLAM HERKESİN ‘ÖTEKİSİ' OLDU'
"İslam'ın şu anda politik masada bir menüye dönüştürüldüğünü düşünüyorum. Önce İslam'ı şeytanlaştırma sonra da bu gibi akımlar ortaya çıktı" diye Arıboğan, "Burada asıl olan eylemin kendisi değil, yaratacağı tepki önemlidir. Çoğunlukla da bir grup olsun ya da yalnız kurt olsun bunlar İstihbarat Teşkilatları ile irtibatlıdır ve başka bir şeyi hedef almaktadır. Bambaşka bir sonuç çıkar. Buradan ne çıkar, artık ırkçılık dediğimiz şey ‘anti-Müslüman' olarak gelişiyor" dedi.
"Buradaki adam Walhalla'ya gitmekten bahsediyor. Pagan bile olabilir. Hristiyan bile olmayabilir. Asıl mesele herkesin ‘ötekisi' Müslüman oldu. Yeni ırkçılık artık anti-İslam olarak teşekkül ediyor. Burada kritik kavramları dikkatli kullanmamız gerek. Bir şeye İslamofobi diyorsanız, o bir zihin durumunun inşası için zemin yaratıyor. Fobi, yani korku, doğal bir durum gibi algılanıyor. Korkan insan mağdurdur, meşru savunma yapar buna tepki verir. Bu kavramı kullandığınız anda Müslümanlara, İslam'a karşı yapılan eylemi ‘savunma' kalkanı altına alırsınız. Onun için kullanmamak lazım. Asıl terim artık anti-İslam, İslam karşıtlığıdır. Bu aslında ırkçılıktır."
‘TÜRKLERİN HAYATI ZORLAŞACAK'
Avrupa'ya yerleşen Türklerin hayatının zorlaşacağına dikkat çeken Deniz Ülke Arıboğan, özellikle merkez Avrupa'da Müslüman ve Türk kimliğinin tek kimlikte birleştiğini vurguladı: "Anayurt çok önemli. Dönmek zorunda kalabilirler. Tıpkı Ortaçağ gibi Avrupa seçmen davranışlarının kökeni anti-Türk anti-Müslüman olmakla tanımlanıyor. Yeni Zelanda'daki eylemin etkisi Malezya, Endonezya gibi Müslüman nüfusun çok olduğu yerlerde hissedilebilir."
‘BELKİ BİRAZ GERİDE DURMAK LAZIM'