Bunlardan birincisine göre, Hint-Avrupa dillerinin ortak ataları şimdiki Türkiye topraklarında, ikiciye göre ise hayvancılıkla uğraşan göçebe kabilelerin yaşadığı Hazar bozkırlarında ortaya çıktı.
Barselona'daki Evrimsel Biyoloji Enstitüsü'nden Carlos Lalueza-Fox ve Harvard Üniversitesi'nden paleogenetikçi David Reich öncülüğünde çalışan meslektaşları, Hazar Denizi'nden giden toplulukların İber Yarımadası tarihine nasıl etki ettiklerini araştırdı.
Birçok antropolog ve paleontolog, modern İspanya topraklarının geçmişte Avrupa'nın geri kalanından dağlar ve buzullarla kesildiğini düşünüyor. Bu da İber'i birçok topluluk için bir sığınak haline getirdi. Örneğin, Neandertaller, Avrasya'nın diğer bölgelerine göre orada on binlerce yıl daha fazla yaşadı.
Bazı araştırmacılar, bölgeye 40 bin yıl önce giden ilk avcı-toplayıcı toplumun torunlarının İspanya'daki bozkır topluluklarının istilasına maruz kalmış olabileceğini ve izlerini yarımadanın çağdaş yerlilerinin DNA'sına bırakmış olabileceğini düşünüyor. Hint-Avrupa dil ailesi dışında bir dil konuşan Baskların varlığı da buna kanıt olarak gösteriliyor.
Reich ve meslektaşları, son 13 bin yıl boyunca İber Yarımadası'nda yaşayan dört yüz eski sakininin genetik materyalini karşılaştırdı.
İzolasyon teorisinin destekçilerinin kısmen yanıldığı ortaya çıktı. İspanya sakinleri iki genetik ‘istilaya' maruz kaldı. Birincisi 13 yıl önce, ikincisi ise ilk Hint-Avrupa kabilelerinin göçleri neticesinde oldu.
Lalueza-Fox, "Bu keşif hayal gücünü sarsıyor. Arkeolojik verilerde izlerinin görülmesi zor olan ani genetik değişikliğini ortaya koyuyor" dedi.
Bilim insanları bu cinsiyet farklılıklarının neyle ilişkili olduğunu henüz bilmiyor. Bunun savaş sonucunda yerel erkeklerin kitlesel olarak yok olmasıyla açıklanamayacağını savunuyorlar.Belki de kadınların kendileri göçmenlerle ilişkiye girmeyi tercih etmişlerdir.
Değişikliklerin yalnızca İspanyol ve Portekizlilerin atalarını değil, aynı zamanda Baskları da etkilediği belirtiliyor.
Araştırmacılar, bu verilerin İber halklarının tarihi, eserleri ve diğer izlerine yeniden değerlendirmeye yardımcı olacağını umuyor.