Kavala'nın avukatı Koyuncu, Gezi İddianamesi'ni değerlendirdi

Gezi eylemlerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında işadamı Osman Kavala ve oyuncu Memet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

İddianamede, 16 aydır tutuklu bulunan Osman Kavala, Kasım ayında akademisyen ve sivil toplum kuruluşu çalışanlarına yapılan operasyonda tutuklanan Yiğit Aksakoğlu, gazeteci Can Dündar dahil 6'sı hakkında yakalama kararı bulunan 16 sanığın ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve çeşitli suçlardan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 658 yıldan 3 bin 70 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Osman Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu, aylar sonra hazırlanan iddianameyi değerlendirdi.

'BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAMADI'

"İddianame beklentilerimizi karşılamadı. Biz zaten herhangi bir suç yaratılamayacağını biliyorduk ama kurgusal olarak bir takım şeyler olabilir, farkında olmadığımız, bilmediğimiz bir şeyler olabilir diye bekliyorduk" diyerek sözlerine başlayan Koyuncu, yargı sisteminin bir tercihte bulunduğunu ve hazırlanan iddianameyle yapılacak yargılamanın hukuk sisteminde ciddi bir soruna işaret ettiğini belirtti.

'UŞAK'TAN TUNCELİ'YE KIRILAN HER CAMDAN 16 KİŞİ SORUMLU TUTULUYOR'

Tüm sanıklar için aynı cezaların istendiğini ifade eden Koyuncu, "Bir örgüt yok. Emir komuta zinciri yok. 16 kişinin birlikte Gezi'yi organize ettikleri söyleniyor. Uşak'tan, Tunceli'den, Samsun'dan Tekirdağ'a kadar kırılan her camdan 16 kişi sorumlu tutuluyor" dedi.

'OSMAN KAVALA'NIN GEZİ'NİN FİNANSÖRÜ OLARAK KAÇ PARA VERDİĞİNİ İDDİANAMEDE GÖREMİYORUM'

Osman Kavala için kamuoyunda sık sık dile getirilen 'Gezi'nin finansörü' iddiasına da değinen Koyuncu, "Osman Kavala'nın tutuklandığı Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda, 'Gezi'nin finansmanından suçluyorsunuz' demiştim. İddianamede Gezi'nin nasıl finanse edildiğini görmeyi bekliyordum. Osman Kavala finansör olarak kaç para vermiş, ben göremiyorum" ifadelerini kullandı.

'KAVALA'NIN POLİS SORGUSUNDA İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARIYLA İLGİLİ…'

Gezi hakkında 2014 yılında FETÖ'cü emniyet ve yargı mensuplarınca soruşturma başlatıldığının orta çıkmasının ardından başlayan tartışmayı da hatırlatan Koyuncu, iddianameyi hazırlayan savcının itirazlara 'yeniden kıymetlendirme' diyerek yanıt verdiğini ifade etti. Koyuncu, şunları söyledi:

"Osman Kavala'nın polis sorgusunda iletişim tespit tutanaklarıyla ilgili sorular sorulurken biz bir şerh düşmüştük. Söz konusu tapelere ilişkin dinleme kayıtları tarafımıza gösterilmediğini söyledik. İddianamenin son bölümünde bizim itirazlarımıza ilişkin değerlendirme yapılmış ve '2016 yılından sonra tekrar kıymetlendirildi' denilmiş. Kıymetlendirmeden 'Söz konusu terör örgütüyle ilgili olan hakimlerin, emniyet mensuplarının yaptığı dinlemeleri ayıkladık, ilişkisi olmayanların yaptıkları işlemleri iddianameye koyduk' kastediliyor olabilir ya da, 'Biz dosya için söz konusu terör örgütüyle ilişkili olan hakimlerin, emniyet mensuplarının yaptıkları işlemleri kullanmak zorundaydık' demiş olabilirler"

'17-25 ARALIK'TAKİ HUKUKA AYKIRI DİNLEMELER…'

Yeniden kıymetlendirilme ifadesine ilişkin 17-25 Aralık dönemindeki hukuka aykırı dinlemeleri de hatırlatarak değerlendirmede bulunan Koyuncu, "17 — 25 Aralık'taki hukuka aykırı dinlemeler, yarın bir savcı ya da emniyet mensubu tarafından yeniden kıymetlendirilip delil haline getirilebilir. Bir şey ya delildir ya da hukuka aykırı delildir. Bazen hukuka aykırıdır bazen değildir diyemezsiniz" dedi. Avukat Koyuncu, sözlerini "Bu iddianameyi gördükten sonra hukuk sistemi için endişeliyim" diyerek noktaladı.