'BAE, KATAR VE SUUDİ ARABİSTAN, FİNANSAL ÖNLEMLERLE VE ÇOK DAHA BÜYÜK ÖLÇEKTE HAREKET EDİYOR'
Çuprıgin, "Türkiye'nin katılımının körükleyici rolü olduğundan şüpheliyim. Aksi halde aynı başarıyla Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ın eylemlerinin bu tür krizleri körüklediğini de söyleyebiliriz. Sonuçta her ülke stratejik planlarına dayanarak hareket eder. Türkiye elbette ki Suriye'nin kuzeyinde aktif bir şekilde gücünü gösteriyor, Irak'ta da bir dizi eylemde bulundu ve şu ana kadar hala PKK'nın eğitim kamplarının bulunduğu Türkiye sınırındaki kuzey bölgelerde ileride de güç kullanma olasılığını dışlamıyor. Ancak BAE, Katar ve Suudi Arabistan finansal önlemlerle ve çok daha büyük ölçekte hareket ediyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN ORTADOĞU'DAKİ BAŞARISI, SUUDİ ARABİSTAN'IN HOŞUNA GİTMİYOR'
Arap Birliği Genel Sekreteri'nin kendisinden pek de beklenmeyen bir açıklama yaptığına dikkat çeken Çuprıgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
'FİLİSTİN SORUNUNDAN BAHSETMEK, DEMAGOJİDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL'
Rus uzman, Arap Birliği Genel Sekreteri'nin Filistin sorunundan bahsetmesinin lafta kaldığını belirtti:
Arap Birliği Genel Sekreteri'nin açıklamanın çift yönlü olduğunu belirten Çuprıgin, şöyle konuştu:
"Bu konuşma ince manalı bir söylem niteliği de taşıyor olabilir, çünkü Türkiye'nin bu şekilde suçlanması gerekçesiz zorlama gibi görünüyor. Ya da bu, bir grup bölgesel oyuncunun Türkiye'nin bölgedeki her türlü serbest eylemlerini kısıtlamaya yönelik bir takım enformasyon faaliyetlerinin başlangıcı olabilir".
Çeviren: Erkan Kurtuluş