Dava, Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi'nin gazetecilerin ölümüyle ilgili 6 yıllık araştırmasının ardından açılmıştı.
Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi'nin mahkemeye verdiği dosyada, 'Suriye hükümet güçlerinin Humus'taki komutanlarının Colvin ile meslektaşlarının izini sürüp kasten öldürücü saldırı düzenlediğine dair kanıtlar sunduğu' ifade edildi.
2012'de gazetecilerin öldüğü Humus'ta cihatçılarla hükümet güçleri arasında çok şiddetli çatışmalar yaşanıyordu.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 2016'da NBC'ye verdiği mülakatta Marie Colvin hakkında "Savaş durumundaki Suriye'ye yasadışı ve gayrimeşru yollarla gelip teröristlerle birlikte çalıştı. Bu yüzden başına gelen her şeyden sadece ve sadece kendisi sorumlu." söyemişti.
Suriye ordusu tarafından hedef alındığı yönünde kimsenin bir kanıt olmadığının altını çizen Esad, şöyle devam etmişti:
"Her şeye rağmen Suriye’ye hükümetin izni olsun ya da olmasın giren ve teröristlerle birlikte çalışan yüzlerce gazeteci var. Suriye hükümeti, bunların hiçbirini öldürmedi. Yanısıra Suriye hükümetiyle çalışan, hükümeti destekleyen onlarca gazeteci de yine yaşamlarını yitirdi."
"Sonuç itibarıyla hiçbir savaş güzel değildir, savaş her koşulda katıksız kötüdür ve maalesef masum ve sivil insanlar da kurban gidebilir."