BM Özel Raportörü Callamard, STK ve gazetecilerle görüştü

Callamard'ın, Şişli'de bir otelde bazı STK temsilcileri, gazeteciler ve emniyetten yetkililerle yaptığı görüşme, basına kapalı gerçekleşti.

Görüşme sonrası gazetecilere açıklamada bulunan "Diplomatik Vahşet-Cemal Kaşıkçı Cinayetinin Karanlık Sırları" adlı kitabın yazarlarından gazeteci Ferhat Ünlü, görüşmenin 2 saat sürdüğünü belirterek, "Cinayetin işlendiği tarihten bugüne yaşanan süreci sordular. Türkiye'nin dünya ülkeleriyle paylaştığı bilgileri ve kitabımızda yer alan bilgileri aktardık. Gerek savcılık, gerek polis, gerekse istihbaratın soruşturmasını sordular. Çok ayrıntılı soruları oldu, biz de elimizden geldiği kadar cevap verdik." dedi.

'TÜRKYİE'NİN ÇOK TAKDİRE DEĞER OLDUĞUNU SÖYLEDİLER'

Callamard ve ekibi ile yaptıkları görüşmeye ilişkin Ünlü, şunları kaydetti:

"Türk makamlarının çok ciddi bir iş birliği içinde olduğunu söylediler. Bundan çok memnun kaldıklarını ve cinayetin aydınlatılması için Türkiye'nin çok takdire değer olduğunu söylediler. İş birliğine açık olduğunu söylemeleri önemli. Suudilerin bu konuda engel çıkarmaları konusunda çok fazla yorum yapmak istemediler. Türk yetkililerden bazı talepleri olduğunu ve bunların olumlu sonuçlanacağını söylediler. Türk istihbaratı tarafından, tüm ilgili dünya ülkelerine bilgi verilmişti. Bu gizli servis başkanlarıyla paylaşılan bilgilerin, BM raportörü ve ekibiyle de paylaşılacağı izlenimini edindik."

'ANLADIĞIM KADARIYLA TÜRKİYE'DE ÜST DÜZEY GÖRÜŞMELER YAPACAKLAR'

Aynı kitabın yazarlarından gazeteci Abdurrahman Şimşek ise heyetin, yazdıkları kitabı aldıklarını ve içindeki bilgileri sorduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Kitabın içinden, daha çok Türk istihbaratının çalışmalarını merak ettiler. Orada, olay anında neler yaşandığını, Suudi istihbarat timleri ile ilgili çalışmalarıyla ilgili sorular sordular. Biz de cevap verdik. Anladığım kadarıyla Türkiye'de üst düzey görüşmeler yapacaklar. İstihbarat örgütleri, emniyet, devletin üst düzey yetkilileriyle görüşmelere devam edecekler. Türkiye'nin çalışmalarından memnun kaldıklarını ve bir engelle karşılaşmadıklarını söylediler. Fazla bilgi vermeden basınla konuşmamızı istediler. Cinayetin niçin burada işlendiğini, kimlerin yer aldığını ve bu olayda kimlerin dahli olduğunu sordular. Sanırım soruşturma heyeti, ses kayıtlarını dinlemek istiyorlar, transkriptlerini de Türkiye'den isteyeceklerini tahmin ediyorum. Çünkü 'Türk yetkililer bize bu tapeleri verir mi?' diye sordular."

HEYET, 2 ŞUBAT'A KADAR TÜRKİYE'DE

BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Callamard, 2 Şubat'a kadar Türkiye'de olacak.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası soruşturmanın Callamard'ın yetkisi altında yürütüleceğini, Callamard'ın talebi üzerine "Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili koşulların" insan hakları açısından gözden geçirileceğini ve değerlendirileceğini açıklamıştı.

Agnes Callamard'ın Türkiye'ye ziyaretine, İngiliz avukat Helena Kennedy ile eski Dünya Adli Tıp Akademisi Başkanı ve Coimbra Üniversitesi Tıp Fakültesi Müdürü Prof. Dr. Duarte Nuno Vieira'nın da eşlik ediyor.

BM raportörünün, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin hükümetlerin attığı adımlar ve tepkilerin yanı sıra devletlerin ve bireylerin gazetecinin öldürülmesi konusundaki sorumluluklarının niteliği ve kapsamını da değerlendireceği vurgulanmıştı.

BM heyeti, dün hem Suudi Arabistan Başkonsolosluğunun etrafında inceleme yaptı hem de Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile görüştü.

Callamard, soruşturma sürecinde elde ettiği bilgileri ve soruşturmaya ilişkin tavsiyelerini, BM İnsan Hakları Konseyinin haziran ayındaki oturumunda rapor olarak sunacak.

CESET HALA BULUNAMADI

Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü. Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi ve sonrasında yaşananlar, Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemindeki yerini koruyor.

Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı, ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.