Zirvede konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Avrupa, göç sorununu çözmeye çalışmazsa bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini” söylede.
Peki bu koşullarda AB ile Türkiye arasında 2016 yılında imzalanan göç anlaşması ne olacak? Türkiye bu anlaşma çerçevesinde üstlendiği yükümlülükleri yerine getiriyor. Ya AB, taahhütlerini yerine getirecek mi?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Programlar Başkanı, Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu.
Şimdi problem, Macron’un da ifade ettiği gibi, Avrupa Birliği’nin bir birlik halinde göç sorununa eğilememesi. Avrupa’ya şu an büyük bir mülteci akını var. Türkiye üzerinden de var tabi, ama asıl Afrika tarafından, Akdeniz’in güneyinden geliyorlar. Avrupa ülkeleri ise bunu sadece engellemeye çalışıyorlar. Sadece engellemeye çalışmakla sorunun çözülemeyeceği aşikar.
Sorunun denetiminin daha düzenli bir hale sokulması için bizim AB ile yaptığımız bir anlaşma var. Onu da Alman Şansölyesi Merkel’in konuyu üstlenmesiyle gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ama diğer Avrupa ülkelerinden, konu özellikle maddi katkılarda bulunmaya gelince, çekinceler oluyor. Ondan dolayı bazı sıkıntılı durumlar var; vadedilen miktarda yardım yapılmıyor, birtakım projeler sadece Türkiye tarafından yürütülür hale geldi.
Avrupalılar şu anda bunun rahatlığı içinde, “Türkiye nasılsa yapıyor” havasına girmişler. Bu gerçekten ciddi bir konu. Avrupa Birliği, her şeyden önce bir birlik halinde hareket etmeyi kararlaştırmalı. Brexit konusunda birlik olabiliyorlar. Fakat dışarıdan onlara birtakım maddi yük olabilecek konuların kenarından bile geçmek istemiyorlar. Ancak böyle bir tutum aralarında gerginliklere ve sorunlara yol açmakta. Dolayısıyla konuyu daha ciddi bir şekilde ele almaları lazım.