Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Harp Okulu'nda düzenlenen törende konuştu. Burada milli harita uygulamaları HGM Atlas ve HGM Küre'yi tanıtan Erdoğan, Google ve Yandex'in harita uygulamalarını örnek göstererek "Bizim daha da ileri gitmemiz gerekiyordu" dedi.
Erdoğan, Türkiye Uzay Ajansı ile uzay çalışmalarında yeni bir aşamaya geçtiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1998 yılında Suriye yönetimi ile imzalanan 'Adana mutabakatı'nı hatırlattı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dün gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Erdoğan, şunları söyledi:
— Düştüğümüzde tekme atmak için bekleyen o kadar çok kesim var ki, ne olursa olsun ayakta kalmanın önemini çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin son 5-6 yılda başına gelen her hadise ülkemizi düşürme projesinin parçasıdır. AB süreci budur. Suriye'deki olaylar budur. Suriye ile Adana Protokolü imzalanmıştır. Bu Adana mutabakatının yeniden gündeme gelmesi gerektiğini çok iyi anlıyoruz.
ADANA MUTABAKATI NEDİR?
Adana mutabakatı, Abdullah Öcalan'ın henüz Suriye topraklarında ikamet ettiği 1998 yılında gündeme gelmişti. Türk yönetimi, PKK'ya destek vermekle suçladığı Suriye yönetimiyle Adana'da masaya oturmuş; teröre destek anlamına gelebilecek eylemlere son verilmesi talebini dile getirmişti. Bunun sonucunda Adana mutabakatı imzalanmış, iki ülke arasında çıkabilecek olası bir krizin önüne geçilmişti.
Mutabakat, dün Erdoğan ile Putin'in yüz yüze görüşmesi sonrası yeniden gündeme geldi. Putin, mutabakatın hala yürürlükte olduğunu belirterek "Bu anlaşma terörle mücadeleyi kapsıyor. Bu anlaşmanın Türkiye'nin güney sınırlarındaki güvenliğinin sağlanması ile ilgili birçok konuyu çözen bir altyapı olduğunu düşünüyorum. Bu konuyu da oldukça ayrıntılı ve aktif bir şekilde ele aldık" dedi.
Kara Harp Okulu'nda düzenlenen törende konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
— Milli Savunma Bakanlığımızın ve üniversitemizin değerli mensupları; sevgili öğrenciler; kıymetli misafirler; biraz önce izlediğimiz Harita Genel Müdürlüğü Küre ve Atlas Milli Harita uygulamalarımızın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Şimdi harita genel müdürlüğümüzün, milli savunma bakanlığımızın çatısı altında ortaya çıkmış olması bizler için iftihar vesilesidir. Her ne kadar bugün resmen hizmete açıyor olsak da bu uygulamaların gerisinde Türkiye'nin geçmişten bugüne tüm birikiminin yattığı biliyoruz. Niye bu kadar geciktik diye hayıflanıyoruz. Bardağın dolu tarafından baktığımızda ise hamd olsun milli harita uygulamamıza kavuştuk diyoruz.
'GOOGLE VE YANDEX ÖRNEK OLARAK ÖNÜMÜZDE, BİZİM DAHA DA İLERİ GİTMEMİZ GEREKİYORDU'
'TEKNOPARK SAYIMIZ 81'İ BULDU'
— Geçtiğimiz yıla baktığımızda dünyanın en değerli 5 şirketinin tamamının, ilk 10 şirketin 7'sinin dijital teknoloji hizmet şirketleri olduğunu görüyoruz. Savunma Sanayii'ndeki millilik oranını yüzde 65 seviyesine çıkardık. Türkiye uzay ajansı ile uzay çalışmalarında yeni bir aşamaya geçtik. Araştırma, geliştirme merkezlerimizin sayısı şu an itibari ile 1000'i geçti. Teknopark sayımız 81'i buldu. Gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgilerinin her geçen yıl arttığını görüyoruz. Bugün tanıtım törenini yaptığımız harita programlarımız da bu gayretlerimizin bir örneğidir.
'İNSANİ YARDIMDA DÜNYADA BİR NUMARAYIZ'
— Tüm bu işlerin kararlılıkla yürütülmesi için dijital dönüşüm ofisimizi görevlendirdik. Bu ofis direkt olarak şahsıma bağlandı. Amacımız sadece anlık veriyi takip etmek değil, asıl olarak bu veriyi işleyerek anlamlı hale getirecek ve kullanılabilir hale getirecek adımların atılmasını sağlamaktır. Verinin işlenmesinde zaman, konum, harita bilgisi gibi hususlar kritik öneme sahip.İnsanı metalaştıran, insanı eşyaya hizmet eden hale getiren anlayış bizim kültürümüzle bağdaşmaz. Türkiye olarak bizi orta, üst gelişmişlik derecesine sahip ülkelerden ayıran özellik budur. Batı dünyasının mültecilere kapılarını kapatmasına yol açan zihniyetle hareket etmedik, edemeyiz. Önümüzde bizden daha zengin nice ülke bulunmasına rağmen insani yardımlarda dünyada bir numarayız.
'DÜŞTÜĞÜMÜZDE TEKME ATMAK İÇİN BEKLEYEN O KADAR ÇOK KESİM VAR Kİ'
— Düştüğümüzde tekme atmak için bekleyen o kadar çok kesim var ki ne olursa olsun ayakta kalmanın önemini çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin son 5-6 yılda başına gelen her hadise ülkemizi düşürme projesinin parçasıdır. AB süreci budur. Suriye'deki olaylar budur. Suriye ile Adana Protokolü imzalanmıştır. Bu Adana mutabakatının yeniden gündeme gelmesi gerektiğini çok iyi anlıyoruz.