'DÜNYADA DA ARA VERİLİYOR'
“Ocak ayının ilk üç haftasında reklam planlamaları nedeniyle hep büyük prodüksiyonlara ara verilir. Bu dünyada çok yaygın bir uygulamaydı. Türkiye de uygulanıyordu. 10 yıl önce biz hep dizi tekrarı izliyorduk, film izliyorduk. Fakat bu son on yılda, yurtdışına dizi satışının da artışıyla kanallar risk alarak, zarar etmeyi de göze alarak yeni bölümler yaptılar. Kur farkı ve ekonomi kanal yöneticilerini eski sisteme dönmeye mecbur etti” diyen Oya Doğan, bu sene dizi sektörünün nasıl bir şekil alacağını da şu sözlerle anlattı:
Dizi senaristlerinin ilk bölümlerde 160 dakika boyunca izleyiciyi ekranda tutmak için hikayenin neredeyse tamamını harcadığını belirten Oya Doğan, sektörün artık istese de kısa sürelerde dizi çekemeyeceğini söyledi.
'YABANCILAR GÜÇLÜ KADIN HİKAYELERİ İSTİYOR'
Türkiye’nin en güçlü diplomasi aracı ve ihracat kalemi haline gelen dizi ihracatları konusuna da değinen Oya Doğan, “Şöyle bir değişim var. Dünyaya sattığımız kendi kültürümüz, kadın hikayelerimizdi. En çok sattığımız işlerde hep bunlar var. Son yıllarda çok fazla ‘erkek işi’ koduyla, silahlı, mafya temalı diziler yapılıyor. Bunların alıcısı kısıtlı” dedi.
'MARS KENDİ FİLMLERİNİ YAPACAK'
Oya Doğan, krizin Türk sinemasını net görmek için vesile olduğunu anlatırken, Koreli şirketin kızdığını da dile getirdi. “Aldığımız duyumlara göre şimdi suskunlar ve durumu kabul ediyorlar ama yerli film üretimi işine girecekler kendi sinemalarında göstermek için. Büyük bütçeli, Hollywood starlarının ve Türk yıldızlarının beraber oynayacağı filmler yapmak ve salonlarını bunlara açmak gibi bir niyetleri var. Bu bir duyum. Ama bizim sinema yapımcılarının da bu durumda daha dik durması gerekiyor” dedi.