"Dünyaca ünlü aşçıların menülerinden, otellerin dev mutfaklarına, gıda ve ekipman satın alımından medya organlarına kadar birçok platformda öncelik yerli ürünlere verilecek. Perakende, gıda ve turizm sektörünün önemli isimleri yerli üretimi desteklemek için omuz omuza verdi.
Antalya Expo Center'da 16-19 Ocak arasında 435 katılımcının 3.500'ün üzerinde markasını sergilediği 26. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı, Antalya'da sürüyor. 36 ülkeden ve Türkiye'den 50 binin üzerinde profesyonel ziyaretçinin ağırlanacağı fuara, bu sene yerli üretim damgasını vurdu. Özellikle, yerli firmaların önemli anlaşmalara imza atması bekleniyor.
Bu amaçla gıda, tarım ve perakende sektörünün önde gelen sivil örgütleri bir araya gelerek ‘Yerliyse yeriz' projesini başlattı. Türkiye'deki şefler öncülüğünde duyurulan proje kapsamında yerli üretimin desteklenmesine mutfaktan başlanacak. Ülkemizdeki aşçılar ve otel temsilcilerinin mutfaklarında yerli ürünlerin kullanılması ve toplumda da farkındalık oluşturulması bekleniyor.
‘TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI BARKOD KODU OLAN 869 BİR NUMARA DEĞİL VEFA ANLAMI DA TAŞIYOR'
Antalya Fuar ve Kongre Merkezi ev sahipliğinde gerçekleşen, yerli üretim logolu ürünlerin kullanımını esas alan zirve, Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım AŞ (ANFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı'nın konuşması ile başladı.
Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz, Antalya Gastronomi Eğitimciler Birliği Derneği Başkanı Mustafa Erol, Türkiye Otel Satın Alma Yöneticileri Derneği Üyesi Salih Tellioğlu, TÜRSAB Başkan Vekili Hasan Erdem'in konuk olduğu zirvede yerli firmaların inovasyon çalışmalarına ağırlık vererek, ithal firmalar karşısında kaliteli ürünleri ve markaları sektöre kazandırmanın hayati olduğu aktarıldı.
"Türkiye'nin uluslararası barkod kodu olan 869 bir numara değil vefa anlamı da taşıyor. Yerli üreticilere sektör ayrımı yapmadan sahip çıkmalıyız. Atalarımız bu ülkemiz için bizler için savaştı, can verdi. Peki biz ne yapabiliriz? Biz de bu ülkeye, bu ülkenin değerlerine, ürünlerini, ürettiklerine, üretenlerine sahip çıkmamız, korumamız, kollamamız gerek. Yerli üreticilere sektör ayrımı yapmadan sahip çıkmalıyız. İthalatçılarımız kızmasın, darılmasın ama biz önce yerli üreticimizin yanındayız. Çünkü 'Önce can sonra canan' anlayışını savunuyoruz."
