MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu.
31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimler öncesi Türkiye'nin huzurunu kaçırmak isteyen birtakım kişilerin harekete geçtiğini iddia eden Bahçeli, "1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. En küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir" dedi.
— Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin isyana dönüşmesi için çaba harcanmaktadır. Zilletin öne çıkması amacıyla hummalı bir gayret sarf edilmektedir. 24 Haziran'da milli uyanışı kundaklayanlar 31 Mart'ta aynısına mahkum olacaklar. CHP'sinden İP'ine, HDP'sinden PKK ve FETÖ'süne kadar kim Türkiye'nin tarihsel yürüyüşüne engel olmak istiyorsa onunla hesabımız bu dünyada görülecektir. Hiç kimse şansını fazla zorlamasın. Herkes ayağını denk alsın.
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DİYE ÖNÜNE GELENİ KARALAYANI HOŞ GÖREMEYİZ'
Bahçeli, herhangi bir isim anmadan bazı gazetecilere de tepki gösterdi. "Kalemini kalaşnikof gibi kullananların, gazete köşelerini saatli bombaya çevirenlerin özgürlük tantanasına inanan varsa buyursun inansın ama biz bunlara inanmayacağız. Türk milleti de bunlara kanmayacak. Basın özgürlüğü diye önüne geleni karalayanı hoş göremeyiz" diyen Bahçeli, "Bunları tanıyor, emellerini biliyoruz. Bunların iç ve dış temsilcilerini dişlerimizi sıkarak izliyoruz" ifadesini kullandı.
'ABD'NİN SURİYE'DEN ÇEKİLME KARARI OYUNDUR, STRATEJİK OYALAMADIR'
'İHANETİN, SUÇUN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMAZ'
Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
— İhanetin, suçun, ihanetin özgürlüğü olmaz. Milli idarenin demokratik seçimiyle geçişin otoriterlik olarak tasviri cehalettir. Güvenlik duvarı yıkılıp bekamız yok olduktan sonra neyin özgürlüğünden bahsedeceğiz. Sövene dilsiz vurana elsiz kalmayacaktır.
— Kalemini kalaşnikof gibi kullananların, gazete köşelerini saatli bombaya çevirenlerin özgürlük tantanasına inanan varsa buyursun inansın ama biz bunlara inanmayacağız. Türk milleti de bunlara kanmayacak. Basın özgürlüğü diye önüne geleni karalayanı hoş göremeyiz. Konu teröristler olunca yaygara koparıp, konu vatan olunca katliam çığlığı atanları tanıyoruz. Özgürlük insan hakkıdır, buna diyecek bir şey yok. Fakat milli haklara saldırmak bir nevi eşkıyalıktır.
'RUH SAĞLIĞI YASASINA İHTİYACIMIZ VAR'
— Günümüzün karmaşıklaşan hayat şartlarında vatandaşlarımızın ruhsal olarak da zorluk çektiğini görüyoruz. Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı başa çıkabilmek için bir toplumsal sözleşmeye, ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Gelişmiş toplumlarda bu yasa vardır. Türkiye'de bu alanda bir boşluk vardır. Ruh sağlığı yasasını TBMM'den çıkarılmasını içtenlikle bekliyorum. Şiddet vakaları, kadın cinayetleri, derin anlaşmazlıklar tehdit edici seviyededir. Ceren Damar evladımız, gözü dönmüş bir katil tarafından katledilmiştir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde de 4 kardeşimizin canına kıyılmıştı.
'31 MART ÖNCESİ ÜLKEMİZİN HUZURUNU KAÇIRMAK İSTİYORLAR'
'HERKES AYAĞINI DENK ALSIN'
'BOLTON MUSUN, DALTON MUSUN?'
— ABD Başkanı Trump, 2018'de IŞİD'i yendiklerini iddia ederek Suriye'den çekileceklerini duyurmuştu. Trump Suriye'deki ABD varlığını sorgulamış, geri döneceklerini ifade etmiştir. Beyaz Saray sözcüleri tarafından takvim duyurulmuştu. Biz Suriye'den çekilme iradesine ihtiyatla yaklaştık. Gerçekten de Trump bir süre sonra Suriye'den çekilme konusunda zaman vermediğini ifade etmiştir. ABD Başkanı daha ileri giderek Suriye'den çekilsek bile Kürtleri korumak istiyoruz demiştir. Bolton musun Dalton musun bilmem, Türkiye ne yapacağını sana ve patronlarına mı soracak? Bu nasıl bir küstahlıktır, nasıl bir terbiyesizliktir.
'KUMPAS MI KURULUYOR'
— Esad yönetimiyle YPG arasında yeşeren temasların, bu temaslar içindeki ABD'nin rolünün ne olduğu gizemini muhafaza etmektedir. ABD Türkiye ile Suriye'nin çatışmaya girmesi için YPG ile bir kumpas mı hazırlamaktadır? Türkiye için de karanlık ve kahredici senaryolar mı hazırlamaktadır. Esad, PKK, YPG, ABD arasında bilmediğimiz hangi uzlaşma söz konusudur? Öngörü hataları, aşırı iyimserlik beka düzeyinde kayıplara yol açabilecektir. ABD'nin IŞİD'i yendik demesi, Trump'ın mücadele edeceğiz beyanı oldukça sorunludur.