‘ZİRAAT BANKASI KURULUŞ AMACININ İYİCE DIŞINA ÇIKTI'
Ziraat Bankası, Demirören Doğan grubunu satın alırken de onlara kredi verdi. Ziraat bankasının işi midir bu sorusunu o zaman da sorduk. Bir türlü açılmayan yeni havalimanını da destekledi. Ziraat bankası kuruluş amacının dışına çıkmış bir araç. Rejimin bir aparatı gibi çalışıyor. Bu tamamen sarayın bir talimatıdır. Kulüplere yönelik operasyon da sarayın talimatıdır. Küresel krizin Türkiye'nin imajını sarsmanı engellemeye çalışıyoruz. Prestij kaybını önlemeye çalışıyoruz. Aynı zamanda kulüpleri kuşatmak ve külüler üstünde vesayet sağlamak.
Kulüplerin durumu bilançolar ortaya çıkınca belli olacak. Siz kulüpleri yönetemiyorsunuz bir çekilin diyecekler belki de… Ziraat Bankası hızla batık bir banka durumuna geliyor. Yakın zamanda sermayesiz kaldığı için işsizlik sigortası kaynaklarını kullandı. İşsizlik sigortası fonunun banka tahvili alması hiç de doğru değil. Ama bu kamu bankalarının tahvilleri satıldı zorla. Kaynak bulmak için varlığa dayalı menkul kıymetler fonu yaratıldı. Bu anda en çok batak kredisi olan banka Ziraat Bankası. Bu bankanın umurunda da değil. Bu görev zararı adı altında hazineye, size bize yazılıyor. Eğitim harcaması sağlık harcamasından kısılıp bu harcamalara para aktarılıyor. Ziraat Bankası sermayesine göre kredi kullandırma sınırları çok daraldı. Sürekli borçlanma yoluna giden tahvil çıkaran banka konumunda. Bu bankanın umurunda değil çünkü kendi başına karar almıyor direktiflerle çalışıyor. Bu giderler hazine üstünden topluma yazılıyor.
‘PORTEKİZ DİKTATÖRÜ ÜLKEYİ SENELERCE FUTBOLLA YÖNETTİ'
Bunun farkında olan ve olmayan taraftar var. Çok farklı sınıf ve kimliklerden gelen taraftar kitlesi var. Taraftar aidiyeti değişiktir. Yan yana gelmeyen insanlar futbol kimliğinde bir araya gelebiliyorlar. Bunu yutacak insanlar var yoksa niye umurunda olsun iktidarın? Akmasa da damlar diyorlardır. Onun ötesinde bir endüstri çöküyor. Avrupa'da ülke imajını sürükleyen bir yapıdan bahsediyoruz. UEFA'nın dışladığı bir futbol yapısı kreditörleri uzaklaştırabilir.
Bu Ziraat Bankası ya da federasyonun olayı değil. Saray bu adımları atıyor. Kulüpler maalesef yanlış yönetilmiş. Bu müdahale olmazsa kulüpler kan kaybediyor. Endüstriye olan ilgi azalıyor. Kulüpler para bulmak için farklı sahipler de aramaya başladılar. Futbolun Türkiye gibi ülkelerde para getirmesi dışsal faydadan yararlanmak üzere futbola yönetici olunuyor para aktarılıyor. Bunu üstünden bir dışsal fayda sağlamak üzere bir takım sermayelerin gelme ihtimali de var. İngiltere'de bir kulübün alınması gibi değil bu. Çünkü bizde bu iş karlı değil. Kulüpleri yönetenlerin sorumlulukları var, kendilerine çeki düzen vermeleri belki küçülmeleri kendi kaynaklarına güvenip sağlıklı ekonomi politikasıyla endüstriyi ayağa kalmaları gerekiyor."