Seçim kampanyası sırasında etkinliklerde 140 kez WikiLeaks'ten bahsettiği belirtilen Trump'ın bu sözleri tepki çekti.
President Trump is asked, “Should Julian Assange go free?”
— Andrew Blake (@apblake) 20 Kasım 2018
Trump: “I don’t know anything about him. Really. I don’t know much about him. I really don’t.” pic.twitter.com/3RT12rAaB9
Trump, kampanya sırasında Trump, WikiLeaks 'e binlerce Demokratik Ulusal Komite (DNC) e-postasındakileri ortaya çıkardığı için tekrar tekrar övgüde bulunmuş, seçimlerden bir ay önce "WikiLeaks'i seviyorum" demişti.
Davanın ana konusu 29 yaşındaki Seitu Sulayman Kokayi adlı kişinin 15 yaşındaki kızı taciz etmesiydi. Mahkemeye sunulan 3 sayfalık dökümanın ilk sayfasında Kokayi'nin işlediği suçlardan bahsedilirken ikinci sayfada birden Assange soyisimli birinin hakkında gizlice iddianame hazırlandığı, bu kişinin yurt dışında yaşadığı ve ülkeye iadesinin sağlanması gerektiğinden bahsediliyordu. Bu da savcıların benzer bir dava dosyasından yanlışlıkla kopyalayıp yapıştırdığına işaret ediyor.
Assange, Avukat Kellen S. Dwyer'ın 15 Kasım'da Assange'nin ABD'de zaten suçlandığını söylemesiyle ülkede tekrar konuşulmaya başlandı. Mahkeme dosyalarına göre, Dwyer'ın Assange'e yönelik suçlamaların devam etmesini talep ettiği ortaya çıkmıştı.
2012'DEN BERİ LONDRA'DA
İngiliz mahkemesi, Assange'ın 2010'da 2 kadına tecavüzle suçlandığı İsveç'e iadesine karar vermişti. Suçlamaları reddeden Assange, hakkındaki iade kararının ardından Haziran 2012'de İsveç'e iadesi halinde ABD'ye gönderilme riski bulunduğu için Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'ne sığınmıştı. İsveç mahkemesi geçen yıl Assange hakkındaki davaları düşürse de İngiliz yetkililerinin kendisini gözaltına alacağı ve ABD'ye göndereceği endişesiyle binadan çıkamıyor.