'ABD kuruluşları Muhammed bin Selman'ın imajını aklamayı bırakmalı'

Kaşıkçı'nın da Washington Post'ta yazdığı köşenin editörü olan Attiah, gazete için kaleme aldığı makalede, eylül ayında Cemal Kaşıkçı'nın kendisine bir e-posta göndererek, "Ailem ve arkadaşlarım sessiz kalmam konusunda bana baskı yapıyor ama bunu yapmam doğru değil. Yeterince Arap ülkesi zor durumda, kendi ülkemin de bunlardan biri olmasını istemiyorum" ifadelerini kullandığını aktardı.

'BİN SELMAN'IN SALTANATI BİTMELİ'

"Suudi Arabistan'ın iyiliği ve bölgesel istikrar için Veliaht bin Selman'ın istismar ve yaptıklarının yanına kalmasıyla dolu saltanatı sona ermeli." değerlendirmesinde bulunan Karen Attiah, Prens Muhammed'in Lübnan Başbakanı Saad Hariri'yi kaçırma, Kanada ile diplomatik bağları koparma, Yemen'de insani bir trajediye yol açma, bir gazeteciyi öldürüp parçalama gibi eylemlerinin, Kaşıkçı'nın neden ülkesi hakkında endişeli olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Attiah, Muhammed bin Selman'ın başında olduğu MİSK Vakfının çarşamba ve perşembe günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bir forum düzenleyeceğine işaret ederek, geçen yıl CNN, Twitter, CNBC, Bloomberg gibi firmaların, ayrıca Birleşmiş Milletler'in bu foruma destek verdiğini anımsattı.

'AMERİKAN KURULUŞLAR, SELMAN'IN İMAJINI AKLAMAYI BIRAKMALI'

Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından birçok Batılı firma ve örgütün geçen ay Riyad'da yapılan "Geleceğe Yatırım Girişimi" adlı konferanstan çekilmesinin cesaret verici bir eylem olduğunu belirten Karen Attiah, MİSK'in forumuna katılacak konuşmacıların ve sponsorların hala açıklanmadığına da dikkati çekti.

Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in eş başkanlığını yaptığı Bill&Melinda Gates Vakfının, Cemal Kaşıkçı cinayetini gerekçe göstererek MİSK Vakfı ile ortak çalışmalarını sonlandırdığını anımsatan Attiah, Google, Harvard, LinkedIn ve Twitter gibi firmaların hala söz konusu vakıfla ortaklıklarını bitirmeye dair bir açıklama yapmadığını kaydetti.

Karen Attiah, makalesini şu ifadelerle tamamladı:

"Amerikan kuruluşlar, Muhammed bin Selman'ın imajını aklamayı bırakıp MİSK Vakfından çekilmeli. Söz konusu Prens Muhammed olunca kurumların karşısına iki net seçenek çıkıyor; zalimce bir baskının yanında durmak ya da buna karşı çıkmak. Amerikan kurumlar için bir seçim yapma, Muhammed bin Selman'a istenmeyen insan olarak davranma ve onu kamudan dışlama zamanı".