Adli Tıp Uzmanı Prof. Sezgin: Türkiye toplumu bireye değil aileye önem veriyor, barıştırmak istiyor ama şiddet devam ediyor

Başarılı müzisyen Sıla, oyuncu Ahmet Kural'dan şiddet gördüğü gerekçesiyle adliyeye giderek şikayetçi oldu. Sıla şikayetinde, 45 dakika süren ağır bir şiddetten bahsedilirken, Ahmet Kural iddiaları reddettiğini belirterek, aralarında yalnızca itişme yaşandığını ileri sürdü. Ahmet Kural, tekrar bir açıklama yaparak, "Ne olursa olsun, böyle bir olayın bir tarafı olduğum için, başta Sıla olmak üzere tüm kadınlardan özür diliyorum. O gece, benimle paylaştığı şeyleri itidalli bir şekilde karşılayabilmeliydim. Herkesin ayıbı kendine diye düşünmeliydim" ifadelerini kullandı.

Sıla ise, sosyal medya hesabından, "Hayatımdaki insanın fiziki şiddetine maruz kaldım. Bu, fiziki hasar bir yana insanın kadın tarafını darmadağın eden bir olaymış. Hayatta geldiğiniz yer, başarılarınız ya da oluşturduğunuzun bir anda önemsiz kaldığı yıkıcı bir deneyimmiş. Bu ülkede bugüne kadar ne kadar şiddet mağduru kadın varsa, gözlerinin gözlerinize değdiği bir anmış" derken, yasal haklarını kullanacağını belirterek, "Bana uygulanan korkunç şiddet karşısında dilsiz kalmamayı seçiyorum" diye konuştu.

Sosyal medyada Sıla'ya destek verilirken, Ahmet Kural ise tepkilerin hedefi oldu. Öte yandan, Yapı Kredi Bankası, reklam yüzü olan Ahmet Kural'la anlaşmasını sonlandırdığını duyurdu. Ahmet Kural, Sıla'nın şikayeti üzerine, gelecek hafta savcılıkta ifade verecek.

Türkiye'deki toplumsal sorunların en başında gelen kadına şiddet, Sıla-Ahmet Kural olayıyla gündemde en üst sıraya yerleşti. RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ayşen Ufuk Sezgin, kadına şiddet konusunda değerlendirmelerde bulundu.

'KADINLAR EŞLERİNDEN DAHA FAZLA KAZANIYORSA ŞİDDET ARTIYOR'

"Ekonomik özgürlüğünü almış kadınlar eşlerinden fazla kazanıyorsa o evde şiddet tam tersine daha fazla oluyor. Şiddet temel olarak bir güç gösterisi. Erkek güçsüzleştikçe şiddet uygulama potansiyeli artıyor. Kadın karşısında erkek egemen tolumun erkeğe biçtiği rol üzerinden kadını ancak şiddet uygulayarak kontrol altına alabileceğini düşünüyor" diyerek sözlerine başlayan Prof. Sezgin, kadına şiddetin dünyada da çok yaygın olduğunu ifade ederken, "Cinsiyet eşitliği söz konusu olursa, erkekler kadınların kendilerine ait bir meta olduğunu düşünmezlerse denge o zaman kurulacak" diye konuştu.

'SILA'NIN CESARET EDİP ŞİKAYETTE BULUNMASI VE TOPLUMUN ARKASINDA DURMASI ÖNEMLİ'

Toplumun da şiddeti kabul ettiğine değinen Sezgin, erkeklerin konuşmak yerine kavga etmeyi öğrenmiş bir cinsiyet olduğunu vurguladı. "Kadının ötelendiği, değersizleştirildiği toplumlarda bu daha da yükseliyor. Ama bu bir güçsüzlük davranışıdır. Kişi kendini ifade edemediği zaman şiddet uyguluyor" diyerek sözlerine devam eden Prof. Sezgin, "Kadına şiddetin tek çözümü eğitim değil. Sıla örneğinde kadının cesaret gösterip şikayette bulunması, şikayette bulunduğunda toplumun arkasında durması önemlidir. Yasal sistemin, ailenin, sağlık sisteminin desteği çok önemli. Bunun görünür olması önemli" ifadelerini kullandı.

Türkiye toplumunun bireye değil aileye önem verdiğine dikkati çeken Sezgin, "Şiddet, bağırtılı yaşandığında bile insanlar kulaklarını kapatıyor, duymazdan geliyor. Toplum 'Aman insanlar ayrılmasın' diyor. Kadını korumak yerine evine dönsün diye barıştırmak istiyor. Ama şiddet devam ediyor ve ölümle sonuçlanabiliyor" dedi.

'ERKEK ROL MODEL ALIR, YÖNLENDİREN BABASI VE ETRAFINDAKİ ERKEKLERDİR'

Kadına yönelik şiddetin bir kültür haline geldiğini de ifade eden Sezgin, "Evlendiği gece şiddet görenler var. Erkeği öyle söylemişler. Önden korkut, sözünü dinlesin demişler. Bu kültür şiddeti destekliyor. Bunun karşısında durabildiğimizde işte o zaman bunun önüne geçeceğiz" derken, erkeklerin rol model aldığını belirterek, "Erkeği yönlendiren babadır, etrafındaki erkek topluluğudur. Erkeklerin duygu dilini öğrenmesi lazım. Empati kurmayı öğrenmeleri gerekiyor" değerlendirmesi yaptı.

'BEN UMUT GÖRÜYORUM'

Kadının erkeğin hayatını kolaylaştırıcı bir canlı gibi görüldüğünü ifade eden Sezgin,  "Kadın güçlenip ses çıkarmaya başlıyor. Şikayet etme gücünü buluyor. Ama binlercesi de gıkını çıkaramıyor. Ben umut görüyorum. Ama şimdiki durumda kabullerin çok önemi var. Bu insanlar kabul görüyor, arkası sıvazlanıyor" diye konuştu.