Dünya gazetesinden Yeşim Ardıç'ın aktardığı habere göre, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran ASO Başkanı Özdebir, piyasalardaki ödeme kaynaklı sıkıntılar yüzünden birçok firmanın varlığını korumak için konkordato yöntemini kullandığını söyledi.
Türkiye'nin cari açık, teknoloji seviyesi ve eğitim sistemi gibi noktalarda zayıf yönleri olduğunun altını çizen Özdebir, bunlar düzelmedikçe güvenin tesis edilemeyeceğini ve fon girişlerinde bedelin artacağını anlattı.
Aşırı değerlenen dövizin bazı malları ithal edilemez hale getirerek sanayiyi terbiye ettiğini vurgulayan Özdebir, açığın azaltılması için yerli üretimi artıracak yatırımların şart olduğunu belirtti. Türkiye'nin en az 3-4 Petkim yanı sıra demir çelik yatırımlarına da ihtiyacı olduğunu söyleyen Özdebir, "Aşırı değerli TL döneminde Türkiye'de üretilemez hale gelen ürünlerin yeniden ve daha verimli şekilde üretilmesi lazım. ABD ile Türkiye arasında yüzde 50 verimlilik farkı var. KOBİ'lerin verimsizlik hastalığı ile teknoloji yetersizliği sorunlarını çözülmesi lazım" diye konuştu.
'BÜYÜYEN EKONOMİDE KRİZ VAR DENİR Mİ?'
Kısa çalışma dönemi için kriz ilan edilmesinin şart olduğunu ancak bugün bunun ilan edilemediğini dile getiren Özdebir, "Büyüyen ekonomide kriz var denir mi? Bununla ilgili kanuni düzenleme yapılması gerekebilir. Olağanüstü hal tanımı içine kur şoku konulabilir" dedi.
Merkez Bankası'nın faiz artırmasının birkaç gün etkisi olacağını söyleyen Özdebir, son yapılan artışın etkisinin daha yüksek olduğunu, ekonominin duvara yaslandığının herkes tarafından teyit edildiğini bildirdi.
Kamunun yatırım ve tasarrufla ilgili açıkladığı tedbirleri olumlu bulduğuna işaret eden Özdebir, bunların henüz kendilerinin hayatlarına dokunacak aksiyona dönüşmediğini söyleyerek, "Bazen insanlar ihtiyacı olmayan paralar aldılar, kafe açmak için para alıp faize yatıranlar oldu" dedi.