'Danıştay, Anayasa’ya göre uygun olanı yapmıştır'

RS FM'de yayınlanan Fotoğrafın Tamamı programında Ahu Özyurt'un sorularını yanıtlayan Ersan Şen, "Karar dörde bir çıkmış, Bakanlık isterse kararı bir üst merciye götürmek isterse, Danıştay İdari Dava Dairesine başvurabilir. Şu anda iptal edilmiş bile olsa, yerine otomatik olarak andı öngören bir yönetmelik hükmü devreye girmeyecek. Bir düzenleme yapılmadan bu andımız meselesi hemen devreye girmeyecek" dedi.

'ANAYASA HERKESİ BAĞLAR'

Meselenin ırk tanımı ya da AB ile uyum meselesinin dışında tartışılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ersan Şen, şöyle devam etti:

"Anayasa, normlar hiyerarşisinin en tepesinde. Kanunlar ve yönetmeliklerin buna uygun olması gerekli. Biz buradan bakalım hukukçu olarak. Başlangıç bölümünde ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ölümsüz Kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı" diyor. Devamında ‘Türk milli menfaatlerinin korunması' deniyor, ‘demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur' diyor. 2. Maddesinde ‘Atatürk milliyetçiliğine bağlı insanlardan, vatandaşlardan bahsediliyor. 42. Maddesinin 3. Fıkrasında da ‘eğitim ve öğretim Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esasları devletin denetim ve gözetimi altında yapılır' diyor. Bunu herkesi bağlayan Anayasa diyor. Siz Anayasa'da bu hükümler varken, andımızdan bir ırkı öne çıkarma kanaatine varmanız mümkün değil? Sizin Anayasa'nız buna müsait değil. Ulus devlet olmanın gereği Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesidir" dedi.

"Andımız, Türk milleti kimliği oluşturmanın çağrısıdır, bir ırkı öne çıkarma çabası değildir." Diyen Ersan Şen, "Olması gerekendir, gecikmiştir. Önemli olan, umarım Milli Eğitim Bakanlığı meselede israr etmez, uzatmaz ve gerekli yönetmelik değişikliğini yapar. Yerinde ve doğru bir karardır" diye konuştu.

'KAŞIKÇI SORUŞTURMASI BAŞSAVCI'DA'

Cemal Kaşıkçı soruşturması ile ilgili hukuki gelişmeleri de yorumlayan Ersan Şen, "Türkiye Cumhuriyeti topraklarında kaybolmuş kişi nerenin vatandaşı olursa olsun, vatansız da olsa onu korumak ona canlı ulaşmak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sorumluluğudur. ABD kendisini dünyanın jandarması gibi görüyor olabilir ama soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı büyük bir titizlik ve gizlilik içinde yürütüyor. Devletler oturmuş anlaşıyor filan diyorsanız bunun delilini ortaya koymalısınız. Suudi Arabistan başka bir devlet, farklı bir hukuk uygulaması var ve sizin de orada gözetmeniz gereken insanlarınız var. Ya da işi büyütüp BM Güvenlik Konseyine kadar götüreceksiniz, Suudi yetkilileri persona-non-grata ilan edeceksiniz. Siz bazı bilgileri olsa olsa Suudi Arabistan hükümeti ile paylaşabilirsiniz, çünkü tarafıdır olayın" dedi.