İYİ Parti lideri Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile aralarında sosyal medyadan başlayan polemiğin ardından evinin önünde yaşanan gerginlikle ilgili Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e açıklamalarda bulundu.
Söz konusu durumun devlet açısından büyük bir kusur olduğunu söyleyen Akşener, "Çünkü bu ülkenin bütün insanlarının namusu, şerefi, can güvenliği, bu devleti yönetenlerin ve bu devletin emanetindedir. Sadece siyasetçilerden söz etmiyorum. Çok büyük bir yönetim boşluğu olduğunu düşünüyorum. Böyle bir cesaretin nasıl bulunduğunu sorgulamak gerekir. Borazan medyasının hadiseden sonra yazdığına çizdiğine baktığım zaman olayı tevil etmeye yöneldiklerini görüyorum" ifadesini kullandı.
Akşener şöyle devam etti:
— Burada tabii hadisenin vahametini örtmeye yönelik bir çaba var ama örtülemez. Yani eğer burada kafa eğseydim, bunu geçiştirmeye kalkışsaydım; bütün siyasiler benzer olaylarla karşı karşıya kalırdı.
'SÖYLENENLERİ ANLATMAYA TERBİYEM MÜSAADE ETMİYOR'
— İki ayrı siyasi parti var. Dolayısıyla biz eleştirmeyecek miyiz? Doğru bulmadıklarımızı söylemeyecek miyiz? Elbette söyleyeceğiz. 3 yıldır Balgat'tan (MHP Genel Merkezi'nin bulunduğu bölge) bana doğru yani bizzat şahsıma yönelik söylenenleri ortaya koymaya, anlatmaya terbiyem müsaade etmiyor.
— Ancak herkes diline, tavrına, salvolarına dikkat etmek durumunda. Böyle bir şey olur mu? Bir partinin genel başkanını başka bir partinin genel başkanı tehdit ediyor.
— Edep dışı, ahlak dışı bir cümlem yok benim. Sayın Bahçeli'ye karşı böyle bir şeyim olmadı. Ama sayarsak kendisinin yönlendirmesiyle bana karşı yapılan o nitelemeleri sokağa çıkamaz. Dediğim gibi aile terbiyem müsaade etmiyor bunları söylemeye.
'BAHÇELİ TARAFINDAN NET BİR ŞEKİLDE TEHDİT EDİLDİM'
— Enteresan olan nedir biliyor musunuz? Bahçeli meselesi ayrı da, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın devri iktidarında sadece benim karşılaştığım bazı olaylar var. Daha evvel 7 Haziran seçimlerinde çok ağır bir iftiraya uğradım.
— Bu olaydan sonra beni MHP'den arayan olmadı. Bir milletvekili ve genel sekreter üzerinden açıklama yaptılar. Beni arayan olmadığı gibi daha sonra da bir başka genel başkan yardımcısı tarafından "Hiçbirimizin haberi yoktu" denilerek Üsküdar İlçe Teşkilatı görevden alındı. En azından bu görevden alınmayı bile sağduyu işareti olarak görüyorum ben.
— Bir kere bununla ilgili devleti yönetenlerin bir tavrı olması gerekiyor. Türkiye'yi yol geçen hanına çevirme mantığının ortadan kalkması gerekiyor. Devlet ciddiyetinin ortaya konması gerekiyor. Benim yaşadığım hadiseden sonra işte o devlet ciddiyeti devreye girmeli. Yargının doğru işlemesi gerekiyor.
— Ben, Devlet Bahçeli tarafından net bir şekilde tehdit edildim. Oraya gelen insanlara yönelik bir tavrım yok. Talimatı almışlar, gelmişler ama ne yazık ki bu insanlara her zaman olduğu gibi bir sahip çıkma olayı da olmadı. Ortada bırakıverdiler.
'İTTİFAK İÇİN OLACAK YA DA OLMAYACAK DİYEMEM'
— Partimiz seçimlere iyi çalışıyor. Yerel seçim çalışmalarımızı hızlandırdık. Adaylık için müracaat eden, dolaylı yönden nabız yoklayan pek çok değerli insanımız var.
— İlleri dolaşıyoruz. Gidemediğimiz 6 il kaldı. İlçeler tek tek gezildi. Hem İYİ Parti'nin sahada olduğu hem de kadrolarının tanıtımına yönelik çalışmalar yapıldı. Bunları devam ettireceğiz. Hemen arkasından 25 Ekim'de benim katılacağım bölge toplantıları başlayacak. 25 Ekim aynı zamanda partimizin de kuruluş yıldönümüdür. Yerel seçimler konusunda da gerçekten beni bile şaşırtan bir talep var. Bakalım Mevlâm ne eyleyecek, güzel eyleyecek.
— Bizim an itibarıyla seçim ittifakı konusunda herhangi bir görüşmemiz yok. 24 Haziran'a giderken ben DP ve SP ile görüşmeler yapmıştım. Şu aşamada böyle bir görüşmemiz yok. Şimdiden ‘olacak veya ‘olmayacak' diyemem. Yarına yönelik ne olur ne biteri hep beraber göreceğiz. Temel bir ilkemiz var. Türkiye'ye nereden fayda olursa biz orada dururuz.
'MCKINSEY'DEN GERİYE DÖNÜLMESİ İYİ BİR ŞEY'
— Hepimiz bu geminin içindeyiz. "Ekonomi kötüye gidiyor, ne kadar iyi" diyebilir miyiz? Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Çocuklara mama alınamıyor. Müthiş bir zam var.
— Vatandaşlarımız zarar görmesin diye ekonomik konularla ilgili ağzımızdan çıkacak her kelimeye dikkat ediyoruz. Bizim düşündüğümüz kadar Sayın Erdoğan ile damadı düşünmüyor.
— McKinsey meselesinde ilk uyaran biziz. Geriye dönülmesi iyi bir şey. Kendi içlerinde bu işleri bilen yok mu? Sayın Erdoğan'ı savunanların, kalitesi düşüyor. Bilgi, donanım kalitesi düşüyor ve en büyük zararı da onlar veriyor."